You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Covid-19 mücadelesine 'nükleer teknoloji' desteği

Covid-19 mücadelesine 'nükleer teknoloji' desteği

⭐⭐⭐ Süper Moderator
Covid-19 mücadelesine 'nükleer teknoloji' desteği
[Resim: 3503849.jpg] Çin'in Wuhan kentinden bütün dünyaya yayılan korona virüs pandemisi, insanlığın alışageldiği düzeni köklü bir biçimde değiştirdi. Yiyecek tedarik yollarından, ülkelerin sağlık durumu sistemlerine değin derhal her konuda kullanılan yöntemlerin sorgulanmasına yol açan salgının dünyaya sağladığı tek olumlu katkı maddesi ise iklim değişikliğinin etkilerini geçici de olsa azaltması oldu. Korona virüsle birlikte endüstriyel egzersiz saatlerinin kısalması, iş yerlerinin kapalı tutulması ve hayat alışkanlıklarının değişmesi küresel emisyonların düşmesini sağladı. Uzmanlara kadar bu düşüşün daimi olması için ülkelerin pandemi ardından temiz enerji kaynaklarına ağırlık vermesi durum.

Londra merkezli Dünya Nükleer Birliği (WNA) ile Milletlerarası Atom Enerjisi Ajansı(IAEA) gibi fazla manâlı kuruluşlar, salgın sonrası ekonominin canlandırılması ve iklim değişikliği ile çaba için ağırlık verilmesi gereken bu temiz enerji kaynaklarının başında nükleer enerjinin geldiğini belirtiyor. Nükleer zor, pandemi sürecinde sürekli ve pak enerji üretiminin yanı sıra, insanlığı içten sarsan salgına karşısında verilen mücadelede de büyük bir tartma taşıyor. Nükleer teknolojiler pandemi sürecinin başından bu yana hastalığın teşhis ve tedavisine yönelik teknikler geliştirilmesine büyük katkı sundu. Radyobiyoloji ve yer bilimleri uzmanı James Conca, Sustainability Times'a verdiği demeçte, o katkıları şu sözlerle anlattı:

"Nükleer ve radyoloji endüstrisi, Covid-19'u tanı ve çare etmek için benzersiz ve başarılı yöntemler sunuyor. Radyasyonun en yaygın dilekçe yöntemlerinden biri tıbbi teçhizat ve yiyeceklerin sterilizasyonu içindir. Birkaç hastane, düşük radyasyon seviyeleri kullanarak Covid-19'u tedavi etmek için yöntemler geliştiriyor. ABD bunu yapan ülkelerden biri. Burada korona virüs hastalarının enfekte akciğerlerine, bir ön ve arkadaki ışın konfigürasyonu yoluyla tek bir düşük doz radyasyon uygulandı. sonuç olarak, dokuz hastanın oksijen seviyesi ve zihinsel durumu 24 saat içinde arttı ve sadece iki hafta daha sonra taburcu edilecek dek zindeydi. Bu süreçte Rosatom'un da arasında bulunduğu büyük nükleer reaktör üreticileri de kaynaklarını korona virüs salgınıyla uğraş etmek için seferber etti."

“Covid-19 tespitinde radyoizotoplara gereksinim duyuyoruz”

Amerikan Illinois Üniversitesi Nükleer Plazma ve Radyoloji Mühendisliği Bölümünde tayin yapan Analist Dr. Mehmet Türkmen de nükleer teknolojinin ve tekniklerin Covid-19 ile mücadelede fazla önemli bir aktör olduğunun altını çizdi. Türkmen, “Nükleer ışınlama tesisleri keza Covid-19 gibi salgın hastalıklara yol açan bakteri virüsleri yok etmede hem de bugün hastanelerde kullandığımız tıbbi cihazların steril edilmesinde kayda değer bir rol oynuyor. Keza tüm dünyada yaygın olarak kullanılan Covid-19 deneme kitleri için zorunlu olan radyoizotopları da nükleer tesisler tedarik eder. Mesela Covid-19'u fazla yüksek başarı oranı ve hızlıca tespit edebilen Real Time PCR yöntemi ya da bugün kullandığımız deneme teşhis kitleri, virüsün kalıtımsal yapısını işaretleyen özel imal radyoizotoplara gereksinim duyar. Bu izotoplar kanser tedavisi veya metabolizma bozukluklarının araştırılması gibi konularda da kullanılıyor. Dolayısıyla radyoizotopu üreten bu nükleer tesislerin çalışır durumda kalması Covid-19 ile mücadelede ağırlık arz etmektedir" diye konuştu.

Entübe hastaların akciğer kapasitelerini arttırıyor

Rusya, ABD, AB, Hindistan, Çin, Japonya gibi ülkelerin katılımıyla Fransa'da bir araştırma merkezinde yürütülen dünyanın en büyük füzyon projesi ‘ITER'de reaktör tasarım mühendisi olarak görev yapan Dr. Can Turgut da nükleer santrallerden elde edilen izotopların entübe durumdaki korona virüs hastalarında oluşturduğu olumlu sonuçları paylaştı. Turgut, “Teşhis ve çare yöntemlerinde, bilhassa kanserle savaşta, insanlığın elindeki en büyük silahın nükleer yöntemler yani radyasyon olduğu inkar edilemez. Kanada'da bir takım hastanelerde, nükleer reaktörlerden elde edilen eksik miktarda izotopun (kanser tedavilerinde kullanılan dozun yaklaşık yüzde 1'i kadarı) korona hastalarının ciğerlerdeki iltihaplı bölgelere yollanarak virüsün bertarafı amaçlanıyor. Bu usul, Kanada ilk olarak almak üzere bir düzine kadar ülkede hali hazırda test edilmekte. Şu belli başlı kadar yapılan çalışmalar entübe olan hastalarda denenen bu yöntemin birincil 24 saat içinde oldukça olumlu sonuç verdiğini ve ciğerlerin oksijen kapasitesini arttırdığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.

"Nükleer tekniklerin insanlığa yararı büyük"

İzotoplar, tanı ve tedavinin yanı sıra mikroplardan arındırma işlemleri için de yaşamsal öneme sahip. Medikal aletler ve ameliyathanelerin yanı sıra gıdaları ve içme sularını da sterilize etmekte kullanılan izotoplar, pandemi sürecinde deneme kitlerini ve maskeleri virüsten arındırarak kritik bir rol üstlendi. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom, korona virüs testlerinde kullanılan kitlerin ve tıbbi maskelerin sterilizasyonunu yaparken, korona virüsü tedavi olabilmek için akciğerleri dezenfekte eden bir ultraviyole radyasyon yöntemi de geliştirdi. Rosatom bu süreçte sadece Rusya'da 36 milyondan pozitif maske ve 1 milyondan fazla test kitinin nükleer tekniklerle sterilize edilmesini sağladı.

“Tıbbi izotopların hazırlanmasında kullanılan nükleer enerji reaktörlerinin çalışmasının sürdürülmesi, bu hayati materyallerin farklı alanlara yönlendirilmiş hastalıkların teşhisi ve tedavisi için de sürekli kullanımını sağlayacaktır” diyen Dr. Can Turgut, “Önlükler, şırıngalar, eldivenler, neşterler gibi malzemelerin yani sıra maskeler ve korona test kitleri de birçok ülke tarafından nükleer teknikler ile steril ediliyor. Yapılan ve yapılmaya çalışılan tüm nükleer tekniklerin ve teknolojinin halk kadar olabildiğince anlaşılması, radyasyondan korkmak yerine radyasyonun dürüst bilimsel tekniklerin yardımıyla insanlığa büyük katkı sunduğunun görülmesi gerekir. bu nedenle, dürüst ve güvenilir bilgiye ulaşmak için aralıksız okumalı ve araştırmalıyız” şeklinde konuştu.

iha

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Forumki.Com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.