Ankara'da yaşayan 2 çocuk annesi Fatma Hülya Yıldız (48), ayrılmak istediği eşi Mehmet Nevzat Yıldız (56) tarafından 9 Ağustos 2019 tarihinde boğazı kesilerek öldürülmüştü.

Boşanma aşamasında olan çift evlerini ayırmıştı ve kocasının ölüm tehditleri üzerine savcılığa başvuran Fatma Hülya Yıldız, koruma kararı aldırırken eşine de uzaklaştırma, bulunduğu alanlara yaklaşmama cezası verilmişti. Savcılığın kararına uymayan Mehmet Nevzat Yıldız, eşinin bulunduğu eve giderek vahşice bir cinayet işledi. Karısının boğazını kesen katil, ölmeme ihtimaline karşı nefes almaması için kadının boğazına poşet geçirdiği tespit edilmişti. Olay sonrası kayıplara karışan M. Nevzat Yıldız, birkaç ay sonra İstanbul'da sahte kimlikle yakalanmıştı.

Savcı tarafından hakkında “canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen M. Nevzat Yıldız'ın, eşinin ikametgah kapısını açtırıp zorla içeriye girdiği, olayından ardından kan izlerini sildiği, maktule ait cep telefonunu alarak kaçtığı belirtilerek, “suç delillerini yok etmek”, “hırsızlık” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarında da 18 yıla kadar hapsi istenmişti.

Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık avukatının yanı sıra, eşi tarafından öldürülen Fatma Hülya Yıldız'ın avukatları ve aile yakınları da katıldı. Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan M. Nevzat Yıldız, “Bana duruşmada hiç konuşma hakkı vermediniz. Elimde hiçbir tutanak yok, bu cinayeti ben işlemedim, ölen benim eşim. Delillerin incelenmesi gerek, ben faillerin bulunmasının peşindeyim. Maktulü ben öldürmedim, onu öldürenler kendi çevresinde. Beni somut delillerle yargılayın, haksız yere 1,5 yıldır cezaevindeyim” diye kendini savundu.

Sanık avukatının savunmaları hazırlamak ve duruşmadaki iddiaların yeniden incelenmesi iç ek süre talebinde bulunurken, maktulün avukatları ise sanığın sabıkalı olduğunu ve bu sabıkaları eşine yönelik suçlardan aldığının değerlendirilmesini, katilin en üst sınırdan cezalandırılmasını mahkeme başkanına ilettiler.

“Büyüyünce babam bizi de mi öldürecek?” Duruşmada söz alan maktulün kardeşi ve yakınları, “Kardeşimizin katilini daha fazla görmek istemiyoruz. Mahkemeye gelip bu adamı karşımızda gördükçe psikolojimiz bozuluyor, rüyalarımıza giriyor. Verilecek ceza kardeşimizi geri getirmeyecek ama benzer olaylara da emsal nitelikte bir karar olmasını bekliyoruz. Çocuklar manevi yönden mahvolmuş durumda, ‘biz büyüyünce acaba babam bizi de mi öldürecek' diye korku içinde yaşıyorlar” ifadelerini kullandı.

Mütalaanın ardından söz alan sanık avukatı, savunmalarını hazırlamak için ek süre talebinde bulundu. Bu talebi kabul eden mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Engin Yağcı