Savaştepe'nin kırsal Karacalar Mahallesi'ndeki evinde İHA muhabirlerini ağırlayan acılı aile, bütün Türkiye'nin kuzenler davası olarak bildiği mahkeme sürecinin geçen 15 yıl sonunda karara bağlanmasını istedi. Olayla ilgili DNA raporlarının tekrar incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini söyleyen baba Mustafa Karabacak, zanlıların en ağır cezayı almasını istedi.
<img alt="" src="cdn.iha/Contents/pool_file/2021/13/23954_aw281175-02.jpg"/>
Anne Hanife Karabacak: “Bizim çocuklarımız onlara ne yaptı” Okula gitmek için evlerinden ayrıldıktan sonra cesedi bulunan Tuğçe Karabacak'ın annesi Hanife Karabacak yaptığı açıklamada, “Bizim çocuklarımız toprağa gireli 15 yıl doldu, 16 yıla girdi. Ama katilleri halen daha dışarıda geziyor. Biz onların bir an önce yakalanmalarını istiyoruz. Çocuklarımızın suçu neydi, ne için yaptılar? Biz bunu çok merak ediyoruz. Bizim tek istediğimiz onların Balıkesir Adliyesi'ne getirilmesi ve bizimle yüz yüze gelmelerini istiyoruz. Yani tek istediğimiz bu. Bizim çocuklarımızı utanmadan, sıkılmadan nasıl öldürdülerse bizim karşımıza da çıksınlar. Madem korkmadılar, bizden niye korkuyorlar? Allah'tan korksunlar ancak. Biz mahkemede zanlıların bizim karşımıza gelmelerini istiyoruz. Onları bizim karşımıza getirsinler. Onlara tabi ki sormak isterim. Bizim çocuklarımız onlara ne yaptı? Bizim çocuklarımızın tek suçu okumak mıydı? Bizim çocuklarımız fazla mı geldi Türkiye'ye. Benim çocuğum değil, tüm Türkiye'nin çocuğu onlar. Biz onları dünyaya getirmekle hata mı ettik? Biz suçlu mu olduk” diye konuştu.
Mustafa Karabacak: “16 yıl dolmadan zanlıların müebbet almasını istiyoruz” Tuğçe Karabacak'ın babası Mustafa Karabacak ise, olayla ilgili olduğu ileri sürülen zanlıların mazeret göstererek mahkemeye katılmamasına bir anlam veremediklerini kaydederek, “Büşra ve Tuğçe öleli 15 yıl bitti, 16 yıla girdi. Katil veya katillerin şu zamana kadar 15 yıldır yakalanmaması bizi her konuda üzüyor. Şu an hala soruşturma aşamasındayız. Mart ayında bir davamız vardı, 5 ay bekledik. Fakat gelen sonuçlarda raporun tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gidip 7 Hazirana dava kaldı. Biz 3 ay daha bekleyeceğiz. Soruşturma aşamasındayız. Hızlı bir şekilde katillerin yakalanıp bir an önce cezaevine girmesini dört gözle bekliyoruz. Çocuklarımızın artık 15 yılı bitti, 16 yıl dolmadan katillerin de ölünceye kadar müebbet hapis cezası almasını istiyoruz. Böylelikle halk olarak, devlet olarak, millet olarak bizim en büyük sevincimiz, onların yakalanıp cezaevine girmesi olacak. İki duruşmadır biz Balıkesir Adliyesi'ne gidiyoruz. Fakat ne zanlılar duruşmaya katılıyor, ne de avukatları katılıyor. İki duruşmadır mazeret bildiriyorlar. Bu işin mazereti olmaz. Madem gelmiyorlarsa devlet bunları bir şekilde ya Bergama Adliyesi'ne getirecek veya Balıkesir Adliyesi'ne getirecek. En ufak bir şekilde iki kişi dövüşse birisi bir duruşmaya gelmediği zaman ne yapıyor, jandarma ya onun üzerine yıkıyor veya kelepçeleyip adliyede onları esas duruşta durduruyor. İki duruşmadır biz kendimiz gelip kendimiz gidiyoruz. İki duruşmadır suçluymuşuz gibi kendimiz mahkemede oluyoruz. Karşı tarafla hiçbir şekilde görüşemiyoruz. 7 Haziran'daki duruşmada bu zanlılarla yüz yüze gelelim. Eğer 'ben yapmadım' diyorlarsa, erkekçe çıkıp Balıkesir Adliyesi'ne gelsinler, yüz yüze görüşelim” ifadelerini kullandı.
Hakan Küçükakman - Ömer Kantarlıoğlu