TOPLUM NEDİR ?

”Genel ihtiyaçlarını karşılamak için etkileşen belli bir coğrafi mekanda yaşayan ve ortak bir kültürü paylaşan pek çok sayıdaki insanın oluşturduğu birlikteliğe “toplum” denir.”

Toplumsal Sorunların Sebepleri Nedir?

Toplum, pek çok sayıda insanın birlikteliği ile oluşmuş bir yapı olduğu için kimi zaman insanlar arasında çıkar çatışmaları yaşanmakta ve bu çatışmalar bireyden topluma aksederek yayılmakta ve beraberinde toplumsal sorunlara zemin oluşturmaktadır… Gibi tanımların genellikle bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bakış açısını biraz daha farklılaştırarak sorunların doğruluğuna bir kez daha bakalım

İnsanların, menfaatlerinin kesiştiği noktada bir çatışma yaşanacağını ve bunun da toplumsal sorunlara zemin oluşturacağından bahseden fikir bilimsel mi?

Bu tür anlatımlarda bir ön yargı olduğunu ve bunun bilime ters düştüğü şöyle anlıyoruz; İnsanın, sevgi yönü, iyiliksever yönü ve sorunların çözümüne karşı yapıcı tutumları yokmuş gibi kabul edildiğinde her menfaat ilişkisinin çatışmalara dönüşebileceği, beraberinde toplumsal sorunlara zemin oluşturabileceği;kabul edilebilir. Nitekim toplum nihayetinde bir insan topluluğu olduğu için insana ait güzel tavır ve tutumları reddetmek bilimdış olarak kabul edilmedilir.

İnsansal faktörlerin ve davranışların tutarsız olduğu ve her insana göre değişim gösterebileceği ise, “tavır ve davranışların” bilimsel olarak gözlemlenemeyeceği ve bilimsel olarak kanıtlanamayacağı fikrini aklınızı getirmiş olabilir.

Fakat bilimin aciz kaldığı bir konu olan, “gözlemleyen bir gözlemcinin olmadığı yerde madde var mıdır?” sorusunun altını çizdiğimizde kendimize vereceğimiz cevap hem bilimdışı, hem bir muamma olarak kalacaktır.

Tek bilebildiğimiz bilimsel bilgi, bir gözlemleyicinin olduğudur?

Konuyu toparlarsak ; Toplumsal sorunların temelini oluşturan sebepler, bilimdışı bir takım izahlarla ve ön yargılarla bilimselmiş gibi açıklanmaya çalışılıyor. Fakat gözlemleyen bir gözlemleyici olan insan var olmadan bilimsel bilginin var olduğu kanıtlanamadığı haldeinsana ait davranış ve tutumlar niçin yok sayılıyor?

Teorik fizikçi Dr. Fred Alan Wolf’un bu konudaki bir açıklaması:

“Tüm materyalizmin, fiziksel dünyanın, bildiğimiz gerçekliğin, tüm varlığın ötesinde birşey var. Bu geleneksel dualizmi de dışlayacaktır. Ben bunu mistik bir görüş olarak değil, kuantum fiziği olarak görüyorum. Bizim en modern fiziksel dünya anlayışımıza göre, tanımlanamaz bir dünya, mistik bir dünya, “hayali” bir dünya olabilir. Alman fizikçi ve kuantum mekaniğinin önderlerinden Werner Heisenberg’in öne sürdüğü gibi, bilinci fiziğe getirdiğinizde, görüneni oluşturan bakan kişidir. Yani görünen, bakıldığı için oluşur… Ben gerçekliği daha farklı görüyorum. Gerçek, daha çok bir rüya gibidir, ben rüyada bir gerçeklik görüyorum. Hepimizin bir parçası olduğu, bu rüyayı oluşturan bir varlığı veya büyük bir Ruh’un varlığını kabul ediyorum. Ve bu bilimsel açıklamalarla varabileceğimiz bir sonuç.49″

Dr.Fred’in sözlerinden anlıyoruz ki : göz ardı ettiğimiz bir bilim çözüm arayışlarının eksik halkalarından biri….”Toplumsal Sorun” analizleri yapılırken bilimin dar kalıplara sıkıştırılması, yapılan tüm analizlerin eksik bir yönünü teşkil ediyor ve bu eksik yön tüm işi geçersiz kılıyor. Bu dar pencere toplumsal sorunlara çözüm getirmenin önündeki engel teşkil eden bir yargıya bürünüyor. Böylelikle toplumsal sorun analizlerine getirilecek bir çözüm için “gözlemleyen gözlemci” göz ardı edilmemeli. Aksi takdirde bilimden söz edilemeyeceği çok açık…