You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Yazar: Hayalet
[Resim: tel-sehriyeli-tarhana-corbasi-fotografi.jpg] Uyarı: Bebeğinizin tarifte bulunan malzemelere karşı alerjisi olabileceğinden doktorunuza danıştıktan sonra yedirmenizi öneririz.

Tel Şehriyeli Tarhana Çorbası Tarifi İçin Malzemeler 1 yemek kaşığı tereyağı 3 yemek yemek kaşığı tarhana 5 su bardağı su 2 yemek kaşığı tel şehriye Yarım kaşık domates salçası (isteğe tabi, kullanmayabilirsiniz de) Tuz Nane (isteğe ast) Tel Şehriyeli Tarhana Çorbası Tarifi Yapılışı Tereyağını eritin. Salça kullanacaksanız, kavurun. Üstüne soğuk suyu ek edip, tarhanayı katın. Eğer varsa, suyun bir kısmını et suyu olarak tamamlayın fazla daha nefis olacaktır. Kaynayana değin karıştırın. Kaynadıktan sonra; şehriye, tuz ve nane ilave edin. Şehriyeler pişinceye dek kısık ateşte bırakın. Notlar:

Bilhassa anne olduktan ve bebeğim ek gıdaya geçtikten daha sonra, tarhana çorbası benim kurtarıcım oldu. Tarhana çorbasını lütfen sade düşünmeyin. Kimi vakit içesine brokoli atın, kimi zaman bir dal karnabahar, kıymalı, tavuk sulu, et sulu, kemik suyu ile çok aşırı karıştırmadan dilediğiniz şekilde zenginleştirebilirsiniz. En fazla da balığı sade yemeyen oğlum, bu çorba ile bayılıyordu. Çorbayı farklı pişirip fırınladığım balığı içerisine ufak minik parçalayıp ekliyordum. Severek yiyordu. tadı kötü olur diye düşünmeyin kuşkusuz fazla güzel oluyor. Tarhanamızda nane olduğu için eklemedik ama sizin tarhananızda değil ise birazcık ekleyebilirsiniz.

Oğlum 2 yaşına gelene kadar salça eklemedim, bizim tarhanamız zaten bol kırmızı biberliydi, rengi de çok güzel oluyordu. Çocuğun alerjisi yoksa, mevsiminde domates rendesi de ekleyebilirsiniz. Sağlık Durumu olsun.

Tel Şehriyeli Tarhana Çorbası Tarifi Püf Noktaları Nelerdir? Tarhana çorbanızı renklendirmek için, dilerseniz salça ya da domates rendesi kullanabilir veya sade şekilde de pişirebilirsiniz. Nane, tarhana çorbasına çok yakışan bir lezzettir. Eğer tarhananız naneli değilse, pişirme aşamasında nane ilavesi yapabilirsiniz. Çorbanızı tel şehriyeli yapabileceğiniz gibi, dilerseniz arpa şehriyeli veya erişteli olarak da hazırlayabilirsiniz. Tarhana çorbanıza ilave edeceğiniz et suyu ya da tavuk suyu ile çorbanızı daha da nefis ve besleyici ışık halkası getirebilirsiniz. 3 milyon kişinin takip ettiği Youtube kanalımızda videolu tariflerimizi bulabilirsiniz.

4 milyondan pozitif kişinin indirdiği Nefis Yemek Yemek Tarifleri uygulaması ile 600.000'den pozitif sınanmış betimleme daima yanınızda. Derhal siz de indirin.

nefisyemektarifleri
Forum: Çorbalar
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: Hayalet
[Resim: sebze-corbasi-2d.jpg]Sebze Çorbası Malzemeleri

2 yemek kaşığı zeytinyağı

2 yemek kaşığı tereyağı

1 adet soğan – minik küp doğranmış

1 adet patates – küçük küp doğranmış

2 adet orta tepe havuç – ince doğranmış

1 adet kereviz – ufak küp doğranmış

1 adet kabak – minik küp doğranmış

5 ince dilim taze zencefil

3 adet karanfil

6 su bardağı su

Tuz

Beyaz biber

1 portakalın suyu Soğan, kereviz, havuç, kabak ve patatesi minik küp doğrayın.

Çorba tencerenizin içerisine zeytinyağı ve tereyağını ekleyip eritin.

Soğanı ekleyip bir tur çevirin.

Ardından sırasıyla soğan, patates, havuç, kereviz ve kabağı ekleyip hafif kavurun.

İçerisine zencefil, karanfil, tuzlu, beyaz biber ve suyunu ekleyip kaynayana değin orta ateşte kaynadıktan sonra kısık ateşte pişirin.

Çorbanız pişince bir parçalayıcı yardımıyla her şeyi çekin.

Ocaktan alın ve içerisine portakal suyunu ek edip servis edin.

ardaninmutfagi
Forum: Çorbalar
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: Maviş
sohbet Kanali Bilgisi
Kanal Sahibi: arwen [OFFLINE] 
Topic: Kimine Göre SOHB£T !  Kimine Göre ARKADAŞLıK !  Kimine Göre MUHABBET ! Kimine Göre DOSTLUK Kimine Göre AŞK SEVGİ ..En GüzeL SohbetLer  Burada Yaşanır.

Sizlerde www.sevdik.net gelip saygi sevgi çevresinde içten sıcacık sohbete katılabilirsiniz sayfamizi ziyâret etmeden gecmeyin sohbet kanalinda yetkili olmak isteyenler arwen nicki ile görüşebilir 

Bir dahaki konumuzda sunucumuzun kelime kanalından bahsetcem

Keyifli forumlar 
Yazar: Maviş
Dahaka ile non stop im the mix 21.00~23.00 saatlerinde siz dinleyicileri ile www.sevdik.net sunucumuzun radyo kanali www.ayfm.net de formatına uygun istekler ve Dj-Dahakanin bizlere secmis olduğu birbirinden güzel sarkilarla birlikte müzik keyfine doyacagimiz o güzel yayinini kaçırmayın 

Bir dahaki yazimizda radyomuzun djLeri arwen yazcam

Keyifli forumlar olsun
Yazar: Maviş
nasreddin hoca bir gün değirmene buğday öğütmeye gider. belli etmeden başka birinin çuvalından avuç avuç kendi çuvalına aktarırken değirmenci görür ve şaşkınlıkla sorar:
- hoca ne yapıyorsun, ayıp değil mi?
hoca cevap verir:
- sen benim eksiğime bakma, deliyim ben.
değirmenci:
- delisin de niçin kendi çuvalından başkalarınınkine hiç aktarmıyorsun?
hoca cevap verir:
- deli dedikse o kadar da değil.
Yazar: Maviş
Müzzemmil  Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim
1.Ya eyyuhelmuzzemmilu.
2.Kumilleyle illa kaliylen.
3.Nısfehu evinkus minhu kaliylen.
4.Ev zid 'aleyhi ve rettililkur'ane tertiylen.
5.İnna senulkıy 'aleyke kavlen sekıylen.
6.İnne naşietelleyli hiye eşeddu vat'en ve akvemu kıylen.
7.İnne leke fiynnehari sebhan taviylen.
8.Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylen.
9.Rabbulmeşrikı velmağribi la ilahe illa huve fettehızhu vekiylen.
10.Vasbir 'ala ma yekulune vehcurhum hecren cemiylen.
11.Ve zerniy velmukezzibiyne uliynna'meti ve mehhilhum kaliylen.
12.İnne ledeyna enkalen ve cahıymen.
13.Ve ta'amen za ğussatin ve 'azaben eliymen.
14.Yevme tercuful'ardu velcibalu ve kanetilcibalu kesiyben mehiylen.
15.İnna erselna ileykum resulen şahiden 'aleykum kema erselna ila fir'avne resulen.
16.Fe'asa fir'avnurresule feehaznahu ahzen vebiylen.
17.Fekeyfe tettekune in kefertum yevmen yec'alulvildane şiyben.
18.Essemau munfetırun bihi kane va'duhu mef'ulen.
19.İnne hazihi tezkiretun femen şaettehaze ila rabbihi sebiylen.
20.İnne rabbeke ya'lemu enneke tekumu edna min suluseyilleyli ve nısfehu ve sulusehu ve taifetun minelleziyne me'ake vallahu yukaddirulleyle vennehare 'alime en len tuhsuhu fetabe 'aleykum fakreu ma teyessere minelkur'ani 'alime en seyekunu minkum merda ve aharune yadribune fiyl'ardı yebteğune min fadlillahi ve aharune yukatilune fiy sebiylillahi fakreu ma teyessere minhu ve ekıymussalate ve atuzzekate ve akridullahe kardan hasenen ve ma tukaddimu lienfusikum min hayrin teciduhu 'ındallahi huve hayren ve a'zame ecren vestağfirullahe innallahe ğafurun rahıymun.

Müzzemmil Suresi Türkçe Meali
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
1.Ey örtünüp bürünen (Peygamber)!
2, 3.Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt.
4.Yahut buna biraz ekle. Kur'an'ı ağır ağır, tane tane oku.
5.Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahy edeceğiz.
6.Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur'an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır.
7.Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır.
8.Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O'na yönel.
9.O, doğunun da batının da Rabbidir. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Öyle ise onu vekil edin.
10.Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl.
11.Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
12, 13.Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.
14.Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.
15.(Ey Mekkeliler!) Şüphesiz biz size üzerinize şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. Nitekim, Firavun'a da bir peygamber göndermiştik.
16.Ama Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde yakalayıverdik.
17.Hal böyle iken inkar ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan bir günden (kıyametten) nasıl korunursunuz?
18.O günle gök (bile) yarılır, Allah'ın vadi gerçekleşir.
19.Şüphesiz bunlar bir öğüttür. Kim dilerse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.
20.(Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O halde, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükafat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Yazar: Maviş
Şit aleyhisselamın torunlarındandır. Asıl ismi Ahnûh veya Hanûh’tur. Kur’ân-ı kerîm’de İdrîs diye bildirildi. Kendisine peygamberlik, hikmet ve sultanlık verildiği için “Müselles bin-Ni’me” (kendisine üç nîmet verilen) de denilmiştir. Babasının adı Yerd, annesinin adı Berre veya Eşvet’tir. Bâbil’de veya Mısır’da Mûnif denilen yerde doğduğu rivâyet edilmiştir. Kendisine otuz suhuf (forma) kitap verildi. Diri olarak göğe kaldırıldı.

Âdem aleyhisselamdan ve Şît aleyhisselamdan sonra insanlar maddeten ve mânen bozuldular. İdrîs aleyhisselam, içinde yaşamış olduğu, Kâbil’in evlâdından bir topluluğa peygamber olarak gönderildi. Her türlü isyân, kötülük ve günâhın işlendiği bu topluluğa Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirdi ve Allahü teâlâya kulluk etmeleri gerektiğini sabırla anlattı. Allahü teâlâ ona otuz sayfa (forma) kitap gönderdi. Cebrâil aleyhisselam dört defâ gelerek Allahü teâlânın emir ve yasaklarını tebliğ etti.

İdrîs aleyhisselam, kavmine kendisinden sonra gelecek peygamberleri, Muhammed aleyhisselamın vasıflarını bildirdi. Kendisinden sonra gelecek olan Nûh Tûfânını ve Âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhisselamı bütün tafsilâtıyla anlattı. Peygamber olduğunu ispat eden birçok mucizeler gösterdi. Fakat kendisine kavminden pek az kimse itâat etti, pek çoğu ise karşı geldi. Bunun üzerine İdrîs aleyhisselam yaşamış olduğu Bâbil diyârından Mısır’a hicret etti. Kendisine îmân edenlerle birlikte burada yerleşti. Allahü teâlâ ona yetmiş iki lisanla konuşmayı nasib etti. Her kavmi kendi lisanıyla hak dîne dâvet etti. Harp âletleri yapıp, kâfirlerle cihâd etti.

İnsanlara şehir kurmak sanatını ve idârecilik ilmini öğretti. Yüz şehir kurdu. Bunların en küçüğü Diyarbakır yakınında bulunan Rehâ şehridir. Her millet de öğrendikleri bu kâidelere göre kendi bölgelerinde pekçok şehirler kurdu.

İnsanlara muhtelif ilimleri de öğretti. Pekçok kimseye hikmet ve riyâziye (matematik) dersleri verdi. Fen ilimleri, tıp ve yıldızlarla alâkalı ince ve derin meselelerden bahsetti. Allahü teâlâ ona göklerin terkiplerini, neden meydana geldiklerini, yıldızlarla alâkalı derin bilgileri, senelerin sayısını ve hesâb ilmini öğretti. İdrîs aleyhisselam kavmine kalem ile yazı yazmasını, iğne ile dikiş dikmesini öğretti. Öğrettiği ilimler, Allahü teâlânın bildirmesi ile oldu. Yoksa insanoğlunun aklı ve zekâsı, sâdece araştırma yoluyla bu bilgilere ulaşamazdı. Eski Yunanlılar ve daha sonra gelen filozoflar, fizik, kimyâ ve tıb bilgilerini İdrîs aleyhisselamın kitâbından aldılar.

İdrîs aleyhisselam, uzun seneler insanları hak dîne dâvet etti. Yeryüzünün meskûn yerlerini dört bölgeye ayırıp herbirine bir vekil tâyin etti. Bir müddet sonra Aşûre gününde göğe (semâya) kaldırıldı. Dünyâda yaşadığı ömrünün sonuna doğru ölüm meleği Azrâil aleyhisselam, İdrîs aleyhisselamı ziyârete geldi. İdrîs aleyhisselam, Azrâil’e: “Bir anlık benim rûhumu al.” dedi. Bunun üzerine Allahü teâlâ, Azrâil aleyhisselama; “Onun rûhunu al!” diye vahyetti. Azrâil aleyhisselam rûhunu aldı. Allahü teâlâ, İdrîs aleyhisselamın rûhunu tekrar iâde etti. İdrîs aleyhisselam, Azrâil aleyhisselama; “Beni semâlara götür. Cennet’i ve Cehennem’i göreyim.” dedi. Allahü teâlâ, Azrâil’e onu semâya götürmesini, Cehennem’i ve Cennet’i göstermesini vahyetti. İdrîs aleyhisselama Cehennem gösterildi. Cennet’e götürüldü. Cennet’e girince, çıkmak istemedi. Kendisine; “Niçin çıkmıyorsun?” diye sorulunca; “Allahü teâlâ, «Her nefis ölümü tadacaktır.» buyurdu. Ben ise ölümü tattım. Yine Allahü teâlâ, «Herkes Cehennem’e uğrayacaktır.» buyurdu. Ben oraya uğradım. Allahü teâlâ, «Onlar oradan (Cennet’ten) çıkmayacaklardır.» buyurdu. İşte ben bunun için Cennet’ten çıkmak istemem.” dedi. Bunun üzerine Allahü teâlâ, Azrâil’e vahyedip, İdrîs aleyhisselamın Cennet’te kalmasını bildirdi. İdrîs aleyhisselam böylece Cennet’te kaldı. Bu husus Kur’ân-ı kerîm’de Meryem sûresi 57. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Biz onu yüksek bir mekâna kaldırdık.” buyrulmak sûretiyle bildirilmiştir. Tefsir âlimleri âyet-i kerîmede bildirilen “yüce mekân”dan murâdın, peygamberlik ve Allahü teâlâya yakınlık mertebesi veya Cennet veya altıncı, yâhut dördüncü kat semâ olduğunu bildirmişlerdir.

Nitekim Buhârî ve Müslim’de bildirilen hadîs-i şerîfte, Peygamberimiz aleyhisselam Mîrâca çıktığı zaman, hazret-i İdrîs’i dördüncü kat semâda gördüğünü bildirmiştir. İdrîs aleyhisselam diri olarak göğe çıkarılınca, onu çok sevenler, ayrılık acısına dayanamadılar. Hatırlamak için resmini yaptılar. Daha sonra gelenler bu resmi tanrı sandılar, çeşitli heykeller yapıp tapıldı. Böylece putperestlik meydana çıktı.

İdrîs aleyhisselam, ağaçların yapraklarının sayısını bilirdi. Duâ ederken (Bî adedil-evrâk) “Ağaçların yaprakları kadar” diyerek tesbih okurdu. Yıldızlara âit ilmi bilirdi. Kavmini îmâna dâvet ettiği zaman, yıldızların heyeti, durumu ve diğer husûsî hâllerini açıklamasını istediler. İdrîs aleyhisselam bunu geniş olarak haber verdi. Yıldızların durumunu anlattı. Bunun için “nücûm ilmi” hazret-i İdrîs’den kalmıştır, denir. Melekler grup grup onun ziyâretine gelip görünürlerdi. Her birinin ismini, vazîfesini, tesbihini bilirdi. Havada uçup giderlerken onları görürdü. Gökyüzündeki bulutlara dağılmalarını emrettiği zaman dağılırlar ve dile gelip onunla konuşurlardı. Bunlar Allah’ın İdrîs aleyhisselama verdiği mucizelerdir.

İdrîs aleyhisselamın hikmetli sözlerinden bâzıları şunlardır:
“Akıllı kimsenin rütbesi yükseldikçe, tevâzûsu (alçak gönüllülüğü) artar.”

“Câhil, mertebesi yüksek olsa da, basîret ehlini hakîr ve aşağı görür.

“Dostlar arasındaki hakîkî sevgi, içinde bir menfeat temin etme ve kendisinden bir zararı def etme düşüncesi olmayan sevgidir.”

“İnsanda bulunan en fazîletli cevher, akıldır. Sâhibini pişman ettirmeyen en kıymetli şey sâlih ameldir.”

“İyi hasletlerin en üstünü; kızgınlık hâlinde doğruluk, sıkıntı hâlinde cömertlik, cezâ vermeye gücü yettiği hâlde affetmektir.”

Kur’ân-ı kerîm’in Meryem, Enbiyâ sûrelerinde İdrîs aleyhisselamla ilgili haberler verilmiştir.
Forum: Peygamberler
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: Maviş
Şit (Şis) Aleyhisselam

Âdem aleyhisselamdan sonra gönderilen peygamber. Âdem aleyhisselamın oğludur. Âdem aleyhisselamın oğullarından Hâbil ile Kâbil arasında çıkan anlaşmazlık netîcesinde Kâbil, Hâbil’i öldürünce, Allahü teâlâ, hazret-i Âdem’e, Hâbil’e karşılık ihsân olarak, yeni bir oğul verdi. Âdem aleyhisselamın bütün çocukları ikiz olarak doğduğu hâlde, Şit aleyhisselam tek doğdu. Şit adı verilen yeni oğlun ismi İbrânice olup, Arapça karşılığı “Allah’ın hîbesi” mânâsınadır. İsmine “Şis” de denilmiştir.

Âdem aleyhisselamın oğullarından Kâbil, Hâbil’i şehit ettikten sonra doğmuş olan Şît aleyhisselam, son peygamber Muhammed aleyhisselamın nûrunu alnında taşıyordu. Bu sebeple Âdem aleyhisselam onu pek fazla seviyordu. Bütün evlâdı üzerine onu reis yaptığı gibi, vefat edeceği sırada da bütün yeryüzünün halîfeliğine onu tâyin etti. Bu hususta vasiyette bulundu. Ayrıca ilâhî sırları bildirip, bütün ilimleri öğretti.

Peygamber efendimizin nûruyla ilgili olarak oğlu Şît aleyhisselama şöyle vasiyyet etti: “Oğlum! Alnında parlayan bu nûr, son peygamber olan Muhammed aleyhisselamın nûrudur. Bu nûru mümin, temiz ve afif hanımlara teslim et ve oğluna da böyle vasiyet et.”

Şit, bu vasiyet üzerine sâlihâ bir kızla evlendi. Sonra evlâtlarına da böyle vasiyet ettiler. Onlar da bu vasiyete uyup öylece devâm ettiler.

Âdem aleyhisselamın vefatından sonra, Allahü teâlâ, Şit aleyhisselama peygamberlik verdi. Elli sayfa (forma) küçük kitap indirdi. Bu kitaplarda hikmet ilmi, matematik, sanâyi bilgileri, kimyâ ilmi ve daha birçok şeyler bildirilmişti.

Şit aleyhisselam zamânında insanlar çoğalıp, her tarafa yayıldılar. Onlara Allahü teâlânın emirlerini bildirip îmân etmeye çağırdı.

Şit aleyhisselamın dîninin esasları, Âdem aleyhisselamın bildirdiği dînin esaslarına uygundu. Şit aleyhisselam ekseriyâ Şam’da ikâmet edip, insanlara, Allahü teâlâya îmân etmeyi ve emirlerine uymayı bildirerek tebliğ vazîfesini yaptı. Bin şehir kurup, hudutlarını tespit etti. Şit aleyhisselamın çocukları ve torunları îmâr ettikleri şehirlerde yaşayıp, Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle meşgul oldular. Gâyet huzurlu bir hayat sürdüler. Aralarında düşmanlık buğz ve haset yoktu. Kötülüklerden, haramlardan ve isyândan uzak dururlardı.

Şit aleyhisselam, Şam’dan Yemen tarafına gidip, azgın ve sapık bir hâlde yaşayan Kâbil’in oğullarını Allahü teâlâya îmân ve ibâdet etmeye dâvet etti. Fakat bu kavim, Şit aleyhisselamın dâvetini kabul etmeyip, sapıklıklarında ısrâr ettiler. Şit aleyhisselam, onlarla savaş yaptı. Bu savaşta kılıç kullandı. İlk kılıç kullanan odur. Yemendeki bu azgın kavmin bir kısmını kılıçtan geçirdi, bir kısmını da esir aldı. Babası, Âdem aleyhisselamla veya kardeşleriyle Kâbe’yi balçık çamuru kullanarak taştan yaptı.

Son peygamber olan Muhammed aleyhisselamın nûru Şit aleyhisselamdan onun oğlu Enûş’a geçti. Şit aleyhisselam, oğlu Enûş’a, babası Âdem aleyhisselamın, Muhammed aleyhisselamın nûruyla ilgili olarak kendisine yaptığı vasiyeti yaptı ve Enûş’u yeryüzüne halîfe tâyin ederek vefat etti. Ömrünün dokuz yüz on iki veya dokuz yüz elli yâhut da dokuz yüz sene olduğu rivâyet edilmiştir. Peygamberliğininse, iki yüz seksen iki veya iki yüz on iki yâhut da iki yüz kırk iki sene olduğu rivâyet edilmiştir.

Şit aleyhisselamdan sonra, çoğalarak yeryüzüne dağılan insanlar, zamanla doğru yoldan uzaklaşıp, çok azgınlık gösterdiler. Allahü teâlâ onlara İdrîs aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi.

Şit aleyhisselam Âdem aleyhisselamın öteki evlâtlarının hepsinden güzel ve fazîletliydi. Sûret ve sîrette yâni hâl ve yaşayışta tıpkı babasına benzediği için Âdem aleyhisselam onu diğer evlâtlarından çok severdi.
Forum: Peygamberler
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: Maviş
Âdem Aleyhisselam

Yeryüzünde yaratılan ilk insan ve ilk peygamber, bütün insanların babası.

Allahü teâlânın emri ile melekler çeşitli memleketlerden topraklar getirdiler. Çeşitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp insan şekline koydular. Bu şekilde Mekke ile Taif arasında kırk yıl yatıp “salsal” oldu yani pişmiş gibi kurudu. Önce Muhammed aleyhisselamın nuru alnına kondu. Sonra Muharremin onuncu Cuma günü ruh verildi. Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi. Boyu ve yaşı kesin olarak bildirilmedi.

Allahü teâlânın emri ile bütün melekler Âdem aleyhisselama karşı secde ettiler. Uzun zaman meleklerin hocalığını yapmış olan İblis, kibirlenip bu emre karşı geldi ve Âdem aleyhisselama karşı secde etmedi. “O çamurdan yaratıldı, ben ise ateşten yaratıldım. Ondan üstünüm.” iddiasında bulundu. İblis (şeytan) kendini üstün görüp, kibirlenerek Allahü teâlânın emrine uymayınca gadab-ı ilahiyyeye uğradı ve Cennet’ten kovuldu.

Âdem aleyhisselam kırk yaşındayken Firdevs adındaki Cennet’e götürüldü. Cennet’te bulunduğu sırada veya daha önce Mekke dışında uyurken sol kaburga kemiğinden hazret-i Havva yaratıldı. Allahü teâlâ onları birbirine nikâh etti. Cennet’te yerleşmelerini ve Cennet’in meyvelerinden dilediklerini yemelerini bildirdi. Fakat Cennet’te bulunan bir ağaç için, “Bu ağaca yaklaşmayın, bu ağaçtan yemeyin.” buyurdu.

Âdem aleyhisselam ve Havva validemiz, Cennet’te bin yıl kadar yaşayıp, İblisin yalan yeminine inanarak yasak edilen ağacın meyvesinden unutarak önce hazret-i Havva, sonra Âdem aleyhisselam yedikleri için Cennet’ten çıkarıldılar. Âdem aleyhisselam Hindistan’da Seylan (Serendib) Adasına, Havva ise, Cidde’ye indirildi. Birbirlerinden iki yüz sene müddetle ayrı kalan Âdem aleyhisselam ve hazret-i Havva bu müddet içinde ağlayıp yalvardıktan sonra tövbe ve duaları kabul oldu. Hacca gelmeleri emrolundu.

Arafat Ovasında hazret-i Havva ile buluştu. Kâbe’yi inşa etti. Her sene hac yaptı. Arafat Meydanında veya başka meydanda kıyamete kadar gelecek çocukları belinden zerreler halinde çıkarıldı. “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye soruldu. Hepsi; “Bela = Evet!” dediler. Sonra hepsi zerreler haline gelip beline girdiler. Buna “Ahd-ü-Misak” ve “Kalu Bela” denildi. Âdem aleyhisselam ve hazret-i Havva daha sonra Şam’a geldiler. Burada yirmi defa ikiz evladı oldu. Bir defa da yalnız Şit aleyhisselam oldu. Neslinden kırk bin kişiyi gördü.

Oğullarına ve torunlarına peygamber olarak gönderildi. Cebrail aleyhisselam kendisine on iki defa geldi. Kendisine on suhuf (forma) kitap verildi. Bu kitapta; iman edilecek hususlar, çeşitli diller ve lügatler, her gün bir vakit namaz kılmak, gusül boy abdesti almak, oruç tutmak, leş, kan, domuz eti yememek, tıb, ilaçlar, hesab, geometri gibi şeyler bildirildi. Ayrıca fizik, kimya, tıb, eczacılık, matematik bilgileri öğretildi. İbrani, Süryani ve Arap dillerinde kerpiç üstüne çok yazı yazıldı.

İlk insanlar, bazı tarihçilerin zannettiği gibi ilimsiz, fensiz, görgüsüz, çıplak ve vahşi kimseler değildi. Bugün Asya, Afrika çöllerinde ve Amerika ormanlarında, tunç devri dedikleri zamandakilere benzeyen vahşiler yaşadığı gibi, ilk insanlarda da, bilgisiz basit yaşayanlar vardı. Bundan dolayı ne bugünkü, ne de ilk insanların hepsi için vahşidir denilemez. Hazret-i Âdem ve ona inananlar şehirlerde yaşarlardı. Okuma-yazma bilirlerdi. Demircilik, dokumacılık, çiftçilik, ekmek yapmak gibi san’atları vardı. Altın üzerine para dahi basılmış, maden ocakları işletilip, çeşitli aletler yapılmıştı.

Âdem aleyhisselamın hiç sakalı yoktu. İlk sakalı çıkan Şit aleyhisselamdır. Hazret-i Âdem çok güzeldi. Siyah saçlı ve buğday tenliydi. On bir gün hasta yatıp, bir Cuma günü vefat etti. Âdem aleyhisselam vefat edince, Cebrail aleyhisselam bir gömlek giydirdi. Şit aleyhisselama yıkamayı öğretti. Yıkayıp kefenlediler.

Hadis-i şerifte buyruldu ki:
“Âdem aleyhisselam vefat edince, melekler üç defa su ile yıkadılar. Onu defnettiler. Sonra çocuklarına dönerek, (Ey âdemoğulları! Ölülerinize böyle yapınız) dediler.”

Şit aleyhisselam imam olup cenaze namazını kıldırdı. Âdem aleyhisselamın kabri; Kudüs’te, Mina’da, Mescid-i Hif’te veya Arafat’tadır. Hayatını bildiren rivayetler birbirinden farklıdır.

Hazret-i Âdem, Allah’a ilk hamd ve ilk tövbe edendir. Seçilmişlerin ilki, yeryüzünde Allahü teâlânın ilk halifesidir.

Birçok mucizeleri vardır. Bunlardan bir kaçı şöyledir:
Yırtıcı, vahşi hayvanlarla konuşurdu. Susuz dağ ve taşlara elini vurunca, pınarlar fışkırır, temiz sular akardı. Eline aldığı ufak taşlar, yüksek sesle Allahü teâlâyı zikrederdi.

Âdem aleyhisselamın yaratılması, Cennet’te kalması, Cennet’ten çıkarılarak yeryüzüne indirilmesi, Kur’an-ı kerimde çeşitli âyet-i kerimelerde bildirilmiştir.
Forum: Peygamberler
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: Maviş
''Kalite insan denen varlığın, çok zor sahip olduğu en güzel cazibedir''...

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler: 58
Son Üye: serkan1
Toplam Konular: 2,892
Toplam Yorumlar: 3,042

Kimler Çevrimiçi

Toplam: 63 kullanıcı aktif Applebot, Bing, Google
0 Kayıtlı
» 60 Ziyaretçi

Son Aktiviteler

Kargo Kolim - Baskılı E-T...

Son Yorum: Celoxy 2 saat önce

Eticaret Eksper - E-Ticar...

Son Yorum: Celoxy Dün, 05:29 PM

Lüleburgaz Restaurant

Son Yorum: nullsix 05-15-2024, 08:03 PM

Supermicro Sunucuları: Ge...

Son Yorum: nullsix 05-15-2024, 05:19 PM

GPU Fiziksel Sunucu

Son Yorum: nullsix 05-15-2024, 05:11 PM

Biyometrik Fotoğraf

Son Yorum: Celoxy 05-15-2024, 04:37 PM

Tvblogum.com: Televizyon ...

Son Yorum: nullsix 05-14-2024, 06:52 PM

Masal Oku Deneyimiyle Çoc...

Son Yorum: nullsix 05-14-2024, 06:37 PM

Yazıcı Kiralama Hizmeti

Son Yorum: nullsix 05-14-2024, 03:44 PM

eCekici.com - Türkiye'nin...

Son Yorum: Celoxy 05-14-2024, 07:33 AM

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Forumki.Com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.