You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

 

Abbâdi

Yazar: Maviş
Abbâdî

Pazartesi, 20 May 2013 09:59 tarihinde yayınlandı.Meşhûr tasavvuf âlimlerinden. İsmi Muzaffer bin Erdeşir bin Ebî Mensur el-Mervezî'dir. Merv şehrinin bir köyüne nisbetle Abbâdî diye meşhur olmuştur. Künyesi Ebû Mansur, lakabı Kutbüddîn'dir. 1098 (H.491)'de Merv şehrinde doğdu. 1152 (H. 547) senesinde Huzistan'da, Asker Mükrem denilen yerde vefât etti.Sonradan Bağdâd'a nakledildi. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin kabrinin bulunduğu Şunîziyye kabristanına defn edildi.

İlim öğrenmeye Merv'de başladı. Nasrullah ibni Ahmed bin Erdeşir, Nasrullah ibni Ahmed el-Huşamî, İsmâil bin Abdulgafûr el-Fârisî, Abdulgaffâr eş-Şirevî, Zâhir bin Tâhir, Abdülmünîm bin el-Kuşeyrî gibi zamânının meşhûr âlimlerinden ilim öğrendi, hadîs-i şerîf dinleyip rivâyet etti. Kendisinden ise Ebû Muhammed el-Akdân hadîs-i şerîf işitti.

Güvenilir bir hadîs râvisidir. Vâz ve nasîhatlarıyla şöhret bulmuştur. Hitâbeti çok düzgün, tesirli ve anlatım gücü kuvvetli idi. Halk onun vâzlarından çok istifâde edip, şevkle dinlerdi. Ona, "Sultan-ı Suhan", "Hâce-i Mânâ" ve zamânının allâmesi, en büyük âlimi mânâsında "Allâme-i Rüzgâr" gibi medhedici ünvânlar verilmiştir. Bu derece tanınıp sevildikten sonra Selçuklu hükümdârı Sultan Sencer onu Abbâsî halîfesi Muktefî Liemrillâh'a elçi olarak gönderdi.

Abbâdî'nin tasavvuf ilminde, tasavvufun pekçok konularını açıklayan Sûfînâme adlı eseri vardır. Bundan başka Menâkıb-us-Sûfiyye, hazret-i Ali ve Ehl-i beytin fazîleti hakkında Merâsîmü'd-Dîn fî Mevâsim-ül-Yakîn adlı eseri bulunmaktadır. Mî'râcnâme ve Vesîle ilâ Fazîlet-il-Fazîle diğer eserleridir. İbâhat-ül-Hamr adlı bir eserinden bahsedilmiş ise de Semnânî ve İbn-i Hacer gibi âlimler böyle bir eserinin bulunmadığını bildirmişlerdir.

Buyurdu ki: "Kabre yılanlar dışardan gelir sanmayınız. Sizin kötü amelleriniz kabirde sizin için engerek yılanıdır. Dünyâda iken yediğiniz haramlar da kabre yılan olarak gelir."
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: Maviş
Anadolu evliyâsından. İsmi Bâli Mehmed Çelebi olup, Bâlî Sultan olarak da bilinir. Germiyan şehzâdelerinden Hızır Paşanın oğludur. Dedesi Süleymân Şah, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'nin oğlu Sultan Veled'in kızı Mutahhara Sultan ile evli olduğundan, soyu Mevlânâ hazretlerine ulaşır. Babası ona, saltanat elbisesi yerine tarîkat abası giydiği için "Abapûş-i Velî" lakabını vermiştir.

Abapûş-i Velî, küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. Kısa zamanda ilim tahsîlini tamamladı. Ahlâk ve edeb nümûnesi idi. Küçük yaşta Mevleviyye tarîkatı büyüklerinin mânevî bakışlarına kavuştu. İnsanlara doğru yolu göstermek üzere icâzet, diploma aldı.

Devrinin büyük âlimleri ve devlet ileri gelenlerinin çoğu onun sohbetlerini tâkib ederlerdi. Tîmûr Han Afyon taraflarına geldiğinde, onun bölgesine girmedi ve bâzı ihsânlarda bulunmak isteyince; "Bizim abamız, elbisemizi terk ve ihtiyaçsızlık elbisesidir" deyip kabûl etmedi. Tîmûr Han Abapûşî hakkında; "Böyle zatlar boş değildir. Allahü teâlâdan başkasından ne korkarlar, ne bir şey beklerler. Şahların gönüllerinde onların heybeti, korkusu yer etmiştir." dedi.

Abapûş-i Velî ömrünün sonlarını babasından kalan dergâhında yalnız geçirdi. Devamlı ibâdetle meşgûl olurdu. Talebeleri ve sevenleri huzuruna gidip ders ve sohbetlerini dinler, ondan istifâde ederlerdi. Çeşitli zamanlarda insanlar arasına çıkıp, onlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatır, herkesi iyiliğe teşvik ederdi.

Vefâtından önce kendi evine geçen Abapûş-i Velî, üç gün sonra 1485 (H.890) senesinde vefât etti. Afyonkarahisar Mevlevî Dergâhının bahçesine defnedildi. Definden sonra bâzı hâller görüldü. Talebeleri bunları hocalarının kerâmeti olarak kabûl ettiler. Bu sırada sâdece görünüşe bakarak konuşanlardan birisi bu hâllerin, talebeler tarafından uydurulduğunu, bunların aslının olmayacağı gibi sözler söyledi. Ayrıca kabre inkâr gözü ile baktığı anda, Allahü teâlânın gazâbına uğrayarak gözleri görmez oldu, dili tutuldu. Baştan ayağa kadar bütün vücûdu titremeye başladı. Bu hâle yakalandığının üçüncü günü kötü bir vaziyette öldü. Allahü teâlânın evliyâsı hakkında uygunsuz konuşmanın, onu inkâr etmenin cezâsını hemen gördü.
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: Maviş
Tut ellerimden düşmem o zaman
Bak gözlerime ölmem o zaman

Sen yokken bil ki ben olamam
Kendimi can taşıyor sayamam
Yıkılsa dört duvar üstüme sen varsan imkânsız yıkılmam

Sanırım senin adın aşk olmalı sevgilim
Kölesi de olurum ben bu tek kelimenin

Ağlatmadı mı hayat sanki ikimizi de?
Şimdi biraz mutluluk tanrımızdan hediye

Sanırım senin adın aşk olmalı sevgilim
Kölesi de olurum ben bu tek kelimenin

Ağlatmadı mı hayat sanki ikimizi de
Şimdi biraz mutluluk tanrımızdan hediye
Aşk senin adın

Tut ellerimden düşmem o zaman
Bak gözlerime ölmem o zaman

Sen yokken bil ki ben olamam
Kendimi can taşıyor sayamam
Yıkılsa dört duvara üstüme sen varken imkansız yıkılmam

Sanırım senin adın aşk olmalı sevgilim
Kölesi de olurum…
Yazar: can.onur
Bir insan tüm geçmişini bırakarak yeni bir hayata nerden başlamalı.
Yazar: PeRi
Kazananlar Hiç Hata Yapmayanlar Değil,
Asla Vazgeçmeyenlerdir...

[Resim: k_18105208_k_17100002_azim-sozler1-1200x675xffffff.jpg]
Yazar: BilaxiS
Ben Buraya Niye Geldim ?
: )

[Resim: elif_uzdu_s1.jpg]
Yorumlar Yorum Yok
 

Merhaba

Yazar: PeRi
forumki.com yöneticilerine hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum bende 
forumda yeniyim başarılar...
Yazar: Maviş
ÖYLE bir bak ki...!!
gözlerinde CAN olayım..
.....Öyle bir yaz ki..!
hasretinden boğulayım...
.....ÖYLE bir ol ki..!
Varlığın sürüklesin uzaklara beni...
.....ÖYLE sarıl ki..!
Bir pınara akıp suya karışayım.
.....ÖYLE bir yürek ol ki..!
Her kalp atışında beni benden ALSIN..
.....ÖYLE bir dur ki..!
Duruşunla vur beni, aksın tüm özlemim SANA..
....ÖYLE bir NEFES ol ki..!
Aldığım her soluk senden gelen hayat olsun..
...ÖYLE bir şey yap ki..!
Ruhumdaki her duygu bedenimde CAN BULSUN..
...ÖYLE bir şey söyle ki....
Sözün bulutlardan akan
YAĞMUR DAMLASI
Gibi yıkasın varlığımı...!
Yazar: Maviş
Kul bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta oluşur. Bundan vazgeçip tevbeve istiğfar ettiği zaman kalbi parlatılır. Günaha devam ederse siyah nokta artırılır ve sonunda tüm kalbini kaplar.(Hadisi şerif. Ravi Tirmizi)
Yazar: Maviş
"Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe susuzlukları artar."
- Muhittin-i ARABİ-

                                - BONUS -
"Bazen dünyanın en zor mesleğidir: Kendi duygularına tercüman olmak."
Yorumlar Yorum Yok

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler: 120
Son Üye: osayi
Toplam Konular: 4,165
Toplam Yorumlar: 4,324

Kimler Çevrimiçi

Toplam: 48 kullanıcı aktif Bing, Google
0 Kayıtlı
» 46 Ziyaretçi

Son Aktiviteler

Bilinçli Doğum Deneyimi E...

Son Yorum: tovirniers 3 saat önce

Whisper AI Transcription

Son Yorum: nullsix 4 saat önce

İstanbul Kombi Servisi Hi...

Son Yorum: aysuyigiter 9 saat önce

EşarpClub İle Kaliteli Eş...

Son Yorum: aysuyigiter Dün, 07:31 PM

Knight Online Server Kira...

Son Yorum: aysuyigiter Dün, 03:23 PM

Duvar Yapay Bitkileri Mod...

Son Yorum: tovirniers Dün, 02:48 PM

Çoruh Emlak: Bayburt’un G...

Son Yorum: Kenan06 Dün, 12:19 PM

QDMS Eğitim Modülü - Kali...

Son Yorum: tovirniers Dün, 10:28 AM

İzmir Araç Kiralama Hizme...

Son Yorum: aysuyigiter Dün, 06:10 AM

Beylikdüzü Böbrek Taşı Kı...

Son Yorum: aysuyigiter 09-03-2025, 02:57 PM

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Forumki.Com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.