Edinilen bilgiye göre kaza, Şanlıurfa-Mardin karayolunun 15. kilometresinde meydana geldi. Sürücüleri belirlenemeyen Renault markalı 63 AAR 819 plakalı otomobil ile 63 RC 192 plakalı otomobil kafa kafaya çarpıştı. Kazada her iki otomobilde bulunan 6 kişi yaralandı. Yaralılar, ihbar üzerine olay yerine giden 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından ambulanslarla kent merkezindeki hastanelere kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralılardan 2'sinin durumun ağır olduğu öğrenildi. Kaza nedeniyle yolun Şanlıurfa istikameti trafiğe kapandı. Uzun araç kuyruğunun oluştuğu yolda, kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasıyla trafik normal seyrine döndü.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Bekir Şeyhanlı - Mehmet Basmacı

Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda 2016 yılında memur olarak göreve başlayan 23 yaşındaki Necla Sağlam, evinde boğazı kesilmiş halde bulundu. Olayın ardından 600 gigabayt büyüklüğündeki güvenlik kameralarını inceleyen polis ekipleri, kurulan özel ekip sayesinde apartmana giren çıkanlar üzerinde çalışma yaptı. Çalışmaların neticesinde alçı ustası Tolga K.'ye ulaşıldı. Polisin yakaladığı zanlı, kendisine yönelik suçlamaları kabul etmedi. Ancak genç kızın tırnaklarındaki DNA örnekleri ile başına geçirilen çöp poşeti rulosundaki parmak izi tespit edildi.

Tutuklanarak canavarca hisle adam öldürme suçlamasıyla cezaevine gönderilen sanık, DNA örnekleri, tanık ifadeleri, kamera kayıtları ve adli tıp kurumu raporları göz önünde bulundurularak müebbet hapis cezası ile cezalandırıldı. Genç kızın avukatı Merve Kır, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması için Yargıtay'a başvurdu. Ancak Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onayarak itirazları reddetti. Yargıtay'ın kararını değerlendiren Merve Kır, "Necla Sağlam cinayetinde yerel mahkeme TCK 81-1 maddesi olan "kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezası vermişti. Biz Yargıtay ve bölge adliye mahkemesine bu cezanın eksik tayin edildiğini bu cezanın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiğini çünkü sanığın müvekkilimin maktulün canavarca hisle eziyet çektirerek öldürdüğünü beyan etmiştik. Buna rağmen Yargıtay onama kararı verdi. Yerel mahkemenin kararını onadı. Yani sanık yalnızca müebbet hapis cezası aldı. Bizim bu itirazlarımızın sebebi aslında şuydu. Sanık hiçbir sebep yokken müvekkilimi öldürmüştü. Hiçbir hırsızlık, cinsel en ufak bir emare yok. Aralarında en ufak bir husumet ve ilişki de yoktu. İkincisi ise müvekkilimin önce başına vurmak suretiyle sonrasında boğma eylemini yapmıştı. Çöp poşeti ile sıkmıştı. Sonrasında bıçakla tek bir darbede boğazını kesmiştir. Raporlarda da müvekkilimin aslında can çekiştiği şu şekilde belli. Bu sürenin 30 dakikaya ulaşabileceği yönünde rapor var. Müvekkilimin maktulün tırnaklarının arasında sanığın izleri çıktı. Burada bir direniş ve eziyet çekme durumu olduğunu düşünüyoruz. Ama Yargıtay kararı onadı ve itirazlarımızı reddetti" diye konuştu.

“İdam edilmesini istiyorum”

Olay sonrası Zonguldak'a gelen annesi Serpil Gökyer, kızı ile her gün görüştüğünü anlatmıştı. Sanığa ateş püsküren anne Serpil Gökyer, şöyle demişti:

"Bunun idam edilmesini istiyorum ben. Her gün benim çocuğumu nasıl kestiyse, santim santim kesilerek öldürülmesini istiyorum. Polemik yapmasın. Polemik yapmak istiyor cezadan kurtulmak için ama ben kesinlikle devlet olarak ona deli raporu verilmesi halinde kesinlikle hakkımı devlete helal etmiyorum. Bir çocuğum bir günde kurtuldu gitti, o ömür boyu her gün santim santim kesilerek öldürülsün. Onu da cezaevinde öldürene ödül vereceğim. Onu kessinler, ben de onu öldürenlere ödül vereceğim. Ben her gün kızımı arardım. İşten geldiği zaman kızım geldin mi diye halini hatırını sorardım. O gün akşam da işten geldiğini ve yemek yiyeceğini söylemişti. Yaklaşık 10 dakika boyunca görüşmüştük. Ondan sonra konuşmadık. Ertesi gün beni aradılar. Yurttaki hocaları Necla'nın hastalandığını söyleyip beni Zonguldak'a çağırdılar. Benim haberim bile yoktu. Ben buraya kızım hasta diyerek geldim. Ama benim sesimi Başbakan'a, Cumhurbaşkanına duyurun. Bunların idam edilmesini istiyorum. Bütün gazetecileri, televizyoncuları çağırıp meydanda asmalarını istiyorum. Bugün bizim çocuklarımıza yapanlar başkalarına da yaparlar."

DNA izi acı gerçeği ortaya çıkardı

Başına poşet geçirildikten sonra boğazı kesilen ve kan sıçramaması için battaniye ile yüzü kapatılan Necla Sağlam'ın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edilmiş ve memleketi Isparta'da defnedilmişti. Olayı derinleştiren ve birden çok güvenlik kamerasını inceleyen Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Müdürlüğü ekipleri, parmak izinden su tesisatçısı Tolga K.'ya ulaşmıştı. Gözaltına alınan Tolga K., emniyette sabaha kadar süren sorgusunda da Cumhuriyet Savcılığı'nda da susma hakkını kullanmış ve kuvvetli suç şüphesi ile tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Ankara Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapor doğrultusunda DNA sonucunun Tolga K. ile uyuştuğu ortaya çıktı.

Emrecan Bayram

Süper Lig'in 32. haftasında Galatasaray'ı ağırlayacak olan Hatayspor, çalışmalarını sürdürüyor. Antakya Atatürk Stadı'nda gerçekleşen antrenmanda Hatayspor'un futbolcusu Akintola ve teknik direktör Ömer Erdoğan basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Galatasaray maçını bir çıkış karşılaşması olarak gördüğünü dile getiren Ömer Erdoğan, “Oyuncularımız maçın önemini biliyorlar. Bir çıkış maçı olarak görüyoruz. 2 maçlık mağlubiyetten sonra yine iyi bir çıkış yakalamamız lazım, bu da bizim için iyi bir fırsat. Galatasaray'a karşı burada daha önce oynadığımız Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor karşılaşmaları gibi olumu futbol oynayan, daha çok pozisyona giren ve daha çok isteyen futbolumuzun aynısını inşallah bu hafta da gerçekleştiririz” dedi.

"Mevcut oyuncularımızla çıkıp en iyi mücadelemizi sahada vereceğiz"

Cezalı ve sakat oyuncuların durumuna da değinen Erdoğan, “Kone ve Katranis cezalı. Billong'un 10 gündür süren bir sakatlığı var, bu hafta da büyük ihtimalle aramızda da olmayacak. Onun dışında Selim ve Soner'in de sakatlığı devam ediyor. Tabii ki bunlar sayısal anlamda bizim için sıkıntı ancak mevcut oyuncularımızla çıkıp en iyi mücadelemizi sahada vereceğiz” açıklamalarında bulundu.

"Boupendza geldikten sonra karar vereceğiz"

Son olarak Boupendza ve Adama Traore hakkında da konuşan Erdoğan, “Boupendza ile ilgili bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadık ama oyuncunun negatife döndüğü ve kurallar gereği döndüğünde Galatasaray maçında değerlendirebiliriz. Boupendza'nın dönüşü biraz sıkıntılı, uzun yol yapacak ve yorgun gelecek. Geldikten sonra birebir görüşme yapıp netice bir karara varacağız. Adama Traore milli takımda bir sakatlık geçirdi, kontrol amaçlı maçtan erken çıktığını bizimle paylaştı. Onu da kontrollü antrenmanlarını devam ettiriyoruz. Maça kadar durumunu takip edeceğiz ve şartlar el verirse oynatacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.

Akintola: "Kendimizi çok iyi hazırladık"

Galatasaray maçının çok önemli olduğunu vurgulayan Nijeryalı orta saha oyuncusu David Akintola, “Hataypor ve camiamız için çok önemli bir maça hazırlanıyoruz. Bu üç hafta da kendimizi çok iyi hazırladık. Maça en iyi şekilde çıkacağımıza inanıyorum. Galatasaray'la daha önce oynadık ve mağlup olduk ama o zamandan bu zamana kadar çok şey değişti ve takımın özgüveni yerine geldi” ifadelerini kullandı.

Doğanay Yiğitoğlu - Gökhan Aklan

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, bir önceki duruşmada tahliyesine karar verilen tutuksuz sanık S.Ö. katılırken, müştekiler ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.

Cumhuriyet Savcısı önceki duruşmalardaki mütalaasını tekrar ederek, sanığın ‘kasten öldürme' suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme salonunda kendini savunan sanık S.Ö., Deniz Dal'ın intihar ettiğini öne sürerek, “Deniz'i ben öldürmedim. Ben suçsuzum. Beraatımı talep ediyorum” dedi.

Mahkeme heyeti, ‘kasten öldürme' suçundan yargılanan sanık S.Ö.'nün üzerine atılı suçu işlemediğini kanaatine vararak, sanığın beraatına karar verdi.

Olay Kayseri'de 5 Temmuz 2020'de meydana gelen olayda, tabanca ile ateş edilerek göğsünden vurulan Deniz Dal, gece saatlerinde 38 KM 226 plakalı otomobille, Kayseri Şehir Hastanesi'ne getirildi. Sürücü, Deniz Dal'ı acil serviste sağlık görevlilere teslim ettikten sonra, aracı da hastane önünde bırakarak kaçtı. Hastanede tedavi altına alına Dal, doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Olayın ardından soruşturma başlatan polis, Deniz Dal'ı hastanede bırakıp kaçan sürücünün S.Ö. olduğunu belirledi. S.Ö., bir gün sonra Deniz Dal'ın durumunu öğrenmek için tekrar hastaneye döndüğünde, hastanede görevli polis tarafından fark edilerek gözaltına alındı. S.Ö., Deniz Dal'ın tabanca ile intihar ettiğini ileri sürdü. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen S.Ö., tutuklanarak cezaevine konuldu.

7 Ocak 2021 tarihinde 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanık S.Ö. mahkeme heyeti tarafından adli kontrol şartı ile tahliye edilmişti.

Mükremin Kaya

Bir süre yurt dışında çalışan ve eşinden ayrılan Şahap Örcün (53), 26 Şubat sabahı 2001 yıllında tır şoförlüğü yaparken bölücü terör örgütü PKK'nın bombalı saldırısı sonucu ayaklarından yaralanan ve eşinden ayrılan Mehmet Ali Tunç'un (63) yanına geldi. İddiaya göre, burada Örcün'e alacaklıları telefon etti. Bu nedenle bunalan Örcün intihar etmek istedi. Tunç da önce arkadaşını ikna etmeye çalıştı ancak sürekli kumar borcundan dolayı arayanlar oldu ve arkadaşı intihar etmekte kararlı olduğu için kendisi de yalnız yaşayıp kimsesi olmadığından arkadaşıyla birlikte intihar etmeye karar verdi. Bu nedenle iki arkadaş önce evde ölmek istedi ancak başarılı olamayınca, daha sonra gece Çatalan Köprüsüne gittiler. Burada bir süre demir korkuluklara tutunan arkadaşlardan Örcün elini bağladı. Daha sonra da iki arkadaş birlikte göle atlayarak ölmeye karar verdi. Ancak Örcün göle atlarken Tunç son anda bundan vazgeçti. Örcün bir süre suyun yüzeyinde dursa da daha sonra kayboldu. Tunç, bunun üzerine korkup polise ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine su altı polisleri geldi ancak Örcün bir türlü bulunamadı. O günden sonra polisler hem dalarak hem de gölün altını teknolojik olarak takip ederek yaptıkları aramada Örcün'ü bir türlü bulamadı. Bugün ise göl kenarında bulunan bir restoran sahibi su üzerinde bir cisim olduğunu görerek polise haber verdi. Olay yerine gelen dalgıç polisler Öcün'un cansız bedeni ile karşılaştı. Örcün'ün ellerinin bağlı olduğu görüldü. Polis tekne ile cesedi karaya çıkardı. Burada yapılan ilk incelemenin ardından otopsi için cenaze adli tıp kurumu morguna kaldırıldı.

Fatih Keçe

Sarı-lacivertli kulüpten konuyla ilgili yapılan açıklamada, şu ifadeler yer verildi:

"Bugün bir televizyon kanalına bağlanarak Fenerbahçe'mizin 1959 öncesi şampiyonluklar konusunda başlattığı haklı mücadelesinde yanımızda olan, Fenerbahçe'ye desteğini ortaya koyan Sayın Başkan Aziz Yıldırım'a teşekkür ediyoruz.

Bununla birlikte; Sayın Başkan Aziz Yıldırım, bu önemli açıklamalarında 1998-2018 yılları arasında kulübümüzde başkanlık yaptığı dönemde kulübümüzün Türkiye Futbol Federasyonu'na, Kurullarına ve hiçbir kuruma bu konu ile ilgili bir başvurusu olmadığını bir kez daha vurgulamış ve yalanlarla kamuoyunu meşgul edenlerin karşısında gerçekleri ortaya koymuştur.

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu süreçte ilgililere ve tüm kamuoyuna çağrımız; ülkemizin, Türk futbolunun tarihinin, kulüplerin emeklerinin, efsanelerimizin izlerinin, birileri istiyor diye gerçek dışı sebeplerle yok sayılmasının önüne geçilmesi adına gereken iradenin ortaya konmasıdır."

Merkez Yıldırım ilçesinde sabah saatlerinde meydana gelen olayda, iddiaya göre, 32 yaşındaki Onur A. ve yanındaki Harun C. araçlarıyla iş yerine giderken dönüş yaptı. Bu sırada yoldan geçmeye çalışan ve içinde 2 kişinin bulunduğu bir araç kornaya basarak geçmek istedi. Yol vermek isteyen Onur A., karşı tarafla tartışmaya başladı. Yol vermesine rağmen diğer sürücü ve yanındaki arkadaşı araçlarından inerek Onur A. ile Harun C.'ye tekme tokat vurmaya başladı. Yanlarında bulunan sopa ve bıçakla saldıran şahıslar, Harun C. ve Onur A.'yı yüzünden, boynundan ve kafasından yaraladı.

Kavga anı kameralarda Kavga anı ve karşı taraftan gelen otomobildeki iki kişinin kaçma anları anbean kameralara yansıdı. Şikayet üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

300 dikiş atıldı Emniyet birimlerince olay yerinde şüpheli 2 gözaltına alınırken, yaralanan iki genç ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Hastanede yaralı 2 kişiye yaklaşık 300 dikiş atılırken, şüpheli şahıslar ise emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Yaralı Onur A. verdiği ifadede, “Karşı şeritte yanımızdan geçen bir araç kornaya bastı. Ben de aracım ile dükkanın önünden çıkmak için trafik sıkışık olduğundan durdum. Bu sırada bir daha kornaya bastılar, geri manevra yaptım. Daha sonra araçlarından inerek hakaret ettiler. Ardından saldırdılar. Çeşitli yerlerimizde bıçak yaralarımız var” dedi.

Olay alakalı tahkikat devam ediyor.

Gökay Başdan

Olay saat 10.30 sıralarında Pendik Bahçelievler Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı üzerinde bulunan adreste meydana geldi. Edinilen bilgilere göre kanser tedavisi gören ve tiroid hastası olan Ayşe Çalışır isimli 61 yaşındaki kadın, evde yanında kimse bulunmadığı esnada 4. katta bulunan evinin balkonundan atlayarak intihar etti.

<img alt="" src="cdn.iha/Contents/pool_file/2021/13/53651_aw282566-05.jpg"/>

Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerinde hayatını kaybeden Ayşe Çalışır'ın cenazesi, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarını tamamlamasının ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Haberi alan Ayşe Çalışır'ın akrabaları olay yerinde uzun süre gözyaşı döktü. Polis ekipleri olay ile ilgili çalışma başlattı.

<img alt="" src="cdn.iha/Contents/pool_file/2021/13/14149_aw282566-02.jpg"/>

Görgü tanığı Mehmet Bozkuş, "Ben burada değildim. Aynı binada oturuyoruz ama nasıl olduğunu bilmiyorum. Hasta olduğunu biliyorum, ama ben hiç ziyarete gidemedim. kendisini tanımıyorum dışarıda görüyorduk ama zaten uzun zamandır dışarıda da görmedim " dedi.

Öte yandan 61 yaşındaki kadının kadının annesinin yaklaşık 1 ay önce vefat ettiği, bu nedenle Çalışır'ın bir süredir psikolojik problemler yaşadığı iddia edildi.

Muharrem Çam - Halit Arslan

Salon: Buesa Arena

Hakemler: Damir Javor, Piotr Pastusiak, Anne Panther

Saski Baskonia SAD: Achille Polonara 23, Rokas Giedraitis 21, Pierria Henry 15, Tadas Sedekerskis 2, Ilimane Diop 5, Luca Vildoza 14, Alec Peters 15, Zoran Dragic 4, Youssoupha Fall 2

Başantrenör: Dusko Ivanovic

Anadolu Efes: Vasilije Micic 16, Krunoslav Simon 21, Chris Singleton 8, Sertaç Şanlı 12, Rodrigue Beaubois 5, Shane Larkin 30, Adrien Moerman 14, Bryant Dunston 2, James Anderson 3

Başantrenör: Ergin Ataman

1. Periyot: 19-22

Devre: 41-46

3. Periyot: 63-65

Normal süre: 92-92

Edinilen bilgiye göre, Kuşadası'nda yaşayan Kamil Can Soğukpınar (30) 10 gün önce hastaneye giderek Korona virüs testi yaptırdı. Testinin pozitif çıkması üzerine karantinaya gören Soğukpınar, tedavisine hastanede devam etti. Tedavisi sürdüğü sırada Korona virüsü yenen genç adam, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Kamil Can Soğukpınar'ın ölümü ilçeyi yasa boğdu. Evli olan Soğukpınar'ın eşinin 7 aylık hamile olduğu öğrenildi.

Ekrem Keser