Yeni Honda Jazz e:HEV, yeni ve zorlu deneme prosedürlerine sahip Euro NCAP çarpışma testinden 5 yıldız aldı. Laf konusu araç, standart olarak faal emniyet teknolojileri ve sürüş yardım sistemleri ile donatılmasının yanı sıra büyük bir dikkatle entegre edilen aktif ve pasif emniyet özellikleri tamamen Euro NCAP testlerinden yüksek not alarak Avrupa'nın en tehlikesiz binek otomobilleri arasındaki yerini aldı.

Honda Jazz e:HEV'de 10 adet hava yastığı yer alıyor

Hibrit güç-aktarma sistemi ile sunulan yeni Jazz, Avrupa'da standart olarak ön orta hava yastığı ile donatılan ilk Honda modeli oldu. Sürücü koltuğunun sırtlığına entegre edilen hava yastığı, olası bir kaza hemencecik şoför ile gezgin arasındaki boşluğa içten açılıyor ve bu nedenle şoför ile ön yolcunun birbirine çarpmasını önlemeyi hedefliyor. Açılım esnasında maksimum koruma sağlaması için hava yastığını içten konumlandırmak ve virajda yol göstermek üzere üç bağlantı ipi kullanılıyor. Bu yeni özelliği hayata geçirmek üzere Honda'nın mühendislik ekibi, yeni tasarlanan şoför koltuğunun sırtlığına uyacak şekilde yeni bir hava yastığı ünitesi de geliştirdi.

Yeni ön orta hava yastığı, olası bir yandan çarpışma durumunda diğer iki bilhassa birlikte çalışıyor. Şoför ve ön yolcu emniyet kemeri ön gerdiricileri sürücü ve yolcunun yanal yolcu hareketlerini azaltırken yüksekliği arttırılan orta kol dayama da sürücü ve ön yolcunun vücudunu destekliyor. Bu yeni çözüm, ayrıca çarpışma tarafındaki hem de öteki taraftaki yolcunun baş yaralanmasını manâlı ölçüde azaltabiliyor.

Yeni ön orta hava yastığının yanı sıra arkadaki koltuk iç emrindeki hava yastığına da sahip olan Jazz e:HEV'de toplamda 10 adet hava yastığı bulunuyor. Jazz'ın eşsiz koltuk özelliğini bozmamak için kompakt boyutlarda tasarlanarak arka koltuğa entegre edilen benzersiz çift yapılı hava yastığı, arkadaki koltuk yolcularını muhtemel bir çarpışma anında kapıdan ve C sütunundan gelecek darbelerden korumak üzere devreye giriyor.

Yeni kamera sistemi daha geniş bir yol yüzeyini ve trafik özelliklerini tanımlıyor

Aracın pasif güvenlik özellikleri daha yüksek çözünürlüklü ve daha geniş açılı bir kamerayla geliştirilen ve endüstrinin en gelişmiş faal emniyet ve sürüş destek teknolojileriyle donatılan Honda SENSING ile tamamlanıyor. Önceki nesil Jazz'ın fazla amaçlı kamera ve sensör kurulumunun yerini alan yeni kamera daha geniş bir yol yüzeyini ve trafik özelliklerini tanımlıyor. Bütün Honda modellerinde standart olarak sunulan Honda Sensing, öteki çoğu özelliğin yanı sıra Uyarlanabilir Hız Sabitleme, Şerit Peşine Düşüp Takip Yardımı ve Yoldan Çıkma Önleme gibi sistemleri içeriyor.

Honda mühendisleri, yeni Jazz'ı tasarlarken ve geliştirirken, markanın çok iyi dingin emniyet performansının temelini yaratıcı Gelişmiş Uyumluluk Mühendisliği (ACE) beden yapısı teknolojisini de kullanıyor. ACE teknolojisi, çarpışma enerjisinin aracın ön tarafına eşit olarak dağıtılmasına yardımcı oluyor ve ayrıca öteki araca iletilen çarpışma enerjisini azaltıyor.

“Yeni Honda Jazz e:HEV sınıfının en güvenli otomobillerinden biri oldu”

Honda Jazz e:HEV modelinin Euro NCAP deneme prosedürlerinde en yüksek sınıflandırma olan 5 yıldızı almasını değerlendiren Honda Büyük Proje Lideri Takeki Tanaka, “Güvenlik bizim için son derece önemli bir konu böylece yeni Jazz modelimizin engebeli Euro NCAP deneme prosedürlerinden en yüksek sınıflandırma olan 5 yıldız almasından çok memnunuz. Jazz'ı her yerde tasarlarken, her türlü kazaya aleyhinde üstün koruma karşılamak için gelişmiş yeni yapısal teknolojiler ve en gelişmiş pasif emniyet özellikleri bir araya getirdik. Hem gelişmiş emniyet özellikleri ve sürüş yardım sistemlerini standart olarak sunduk. Böylece Jazz sınıfının en güvenli otomobillerinden biri olmaya devam ediyor. Jazz'daki kayda değer yeniliklerden biri de gelişmiş panoramik ön cam görüşü. Bunu genel çarpışma güvenliği performansından imtiyaz vermeden başarmış olmaktan gurur duyuyoruz. Bu, diğer hiçbir otomobilde göremeyeceğiniz bir şey.”

Euro NCAP'in çok daha katı test protokolleri, bir çarpışma derhal oluşan çarpışma kuvvetlerinin etkisini değerlendiriyor. Euro NCAP yeni kriterlere kadar, Jazz'ın yolcularını koruma düzeyinin yanı sıra çarpışmaya karışan diğer vasıta üzerindeki etkiyi azaltma becerilerini de değerlendiriyor. Testte, çarpışma kuvvetlerinin, enerjinin verimli ve tehlikesiz bir şekilde sönümlenebildiği noktalara iletilmesi, gezgin bölmesini olabildiğince sağlam kalması ve yüksek düzeyde yavaşlamaya maruz bırakmaması değerlendiriliyor. Bütün işlevlerin mümkün bir çarpışma hemencecik eşzamanlı olarak çalışması gerekiyor. Testler keza yanlamasına çarpışma değerlendirmelerinin kapsamını da genişletiyor ve çarpışma sonrası güvenliğini de dikkate alıyor. Yenilenen otonom acil fren sistemlerine uygulanan standartlar ve şoför uyarı sistemlerini kapsıyor.

iha

[img]

"Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler"
Nazım Hikmet

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun!

MÜSİAD EXPO 2020 Ticaret Fuarı, TÜYAP İstanbul Fuar Merkezi'nde ziyaretçilerine kapılarını açtı. 40 binden artı şirket temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen fuarın en çok ilgi gören teknolojilerinden biri uçan otomobil Tusi oldu. İstanbul Gelişim Üniversitesi Teknoloji Aktarma Ofisi mühendisleri ve öğrencileri tarafından geliştirilen Tusi, revize edilip test sürüşlerini başarıyla gerçekleştirdikten sonra son haliyle ilk olarak bu fuarda görücüye çıktı. 80 kilo bir kişiyi taşıyabilirken, 110 kiloluk bir kişi için de yerinde ışık halkası getirilen uçan otomobil Tusi, 6 rotor ve kol ile çalışırken küçültülerek daha zinde bir araç olarak geliştirildi. Yeni yapısıyla ziyaretçileri karşılayan Tusi, 4 rotor ve 8 motor ile hem daha ufak hem de daha zinde bir ayla getirildi.

İki ve 4 karakter prototipler yakında

İstanbul Gelişim Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi'nde atama yapan analist mühendis Furkan Yılmaz, Tusi'yi adamakıllı revize edilmiş bir halde sergilediklerini belirterek, “Uçan arabamızı ikinci kere insanlara tanıtıyoruz. Gelecek için hoş şeyler vadediyor. Aracın deneme sürüşlerine başladık. Şu an fazla güzel gidiyor. Havalandırdık ve dengesi için aralıksız uğraşıyor, yapısal değişiklikler yapıyoruz. Keza bu araç hem de yakında yapılacak iki ve dört şahsiyet yeni prototipleri bir iki ay içerisinde yollarda göreceğimize inanıyorum. Eskiden kişiselleştirilmiş uçaklara varmak çok zordu. Lakin bu prototip her insanın bir otomobil gibi sahip olabileceği bir araç. Keza trafiğe çözüm olabilecek ayrıca de kısa sürede ve yerinde maliyetlerle ulaşımı sağlayacak” dedi.

110 kiloluk bir kişi taşıyabiliyor

İstanbul Gelişim Üniversitesi Mekatronik Programı Öğretim Görevlisi Umut Uz ise, Türkiye'nin bu yılki en büyük fuarı içerisinde olduklarını dile getirerek, “Arabamızla gösterişli olarak yer alıyoruz bu fuarda. Uçuş testlerimizi gerçekleştirdik. Bugün itibariyle de aracımızı görsel anlamda da daha iyi bir yapıya büründürüp hemen insanlarla bir araya getirdik. Arabamıza fazla alaka duyuluyor. Yurt dışından da fazla artı katılımcı var. Aracımızın üzerinde şartların değişmesi gerçekleştirdik. Biz de teknolojinin gelişmesine adapte oluyoruz. Aracımızın içyapısını yeniledik. Şu an geliştirme çalışmalarımız da devam ediyor. Uçan araba teknolojisi bir hayaldi. Fakat biz bunu gerçeğe dönüştürmek için çabalıyoruz. Yasal prosedürlerin de sisteme girmesiyle birlikte iki sene içinde bu aracı bir bireyle seyahat edilebilir düzeye getirip bir uçuş testi yerine getirmek istiyoruz. Ülkemizin bu alanda alıştırma yapması kayda değer. Bunun öncülüğünü yürütebilmek de bizim bir itibar” diye konuştu.

iha

Turkcell'in mobil hatlar üzerinden internet hizmeti bölge müşterilerini virüs, zararlı içerik ve üçkâğıt amaçlı kurulan sahte sitelerden gözetmek amacıyla kurduğu Dijital Emniyet Servisi, data tabanını her geçen gün daha da genişletiyor. Verilen bilgilere göre, Turkcell siber güvenlik ekibinin kesintisiz güncellediği takriben 410 bin riskli siteye karşı koruma sunan servis, suni zekâ destekli algoritması baştan sona bilgi tabanını kesintisiz güncelleyerek kullanıcılarına siber risklere karşı en aktüel korumayı sağlıyor.

Dijital Güvenlik Servisi, bu yıl içerisinde eklenen özellikle müşterilerinin e-posta, sosyal ağ hesabı, web siteleri, tatbik ve servislerde kullanılan şifrelerine karşın sızıntıları kontrol hizmeti vermeye başlamıştı. Turkcell müşterileri, servise abone olduktan daha sonra, yeni parola sızıntılarına aleyhinde SMS ile uyarılırken geçmişte yaşanmış olan parola sızıntıları konusunda da bilgilendiriliyor. Bu Nedenle kullanıcılar şifresi ele geçirilmiş olan ve haberdar olmadan kullanmaya devam ettikleri servisleri yeniden güvenle kullanmaya başlayabiliyor.

Ataç Tansuğ: “Siber güvenliğin önemi arttı”

Turkcell Dijital Servisler ve Çözümlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ataç Tansuğ, pandemi sürecinde büyüyen internet kullanımının etkisiyle siber saldırılarda da yoğunlaşma olduğunu belirtti. Tansuğ, “Şubat ayında hizmete aldığımız Dijital Güvenlik Servisi, günümüzün artan siber tehditlerine karşısında müşterilerimize detaylı bir koruma sağlıyor. Önceliğimiz müşterilerimizin güvenli bir internet deneyimi yaşamasına yardımcı olmak. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimizin tehlikesiz internet kullanımı için Dijital Emniyet Servisi'mizi geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

‘Oltalama'ya aleyhinde da koruyor

Dijital Emniyet Servisi, bilhassa ‘oltalama' olarak adlandırılan ve genelde büyük alışveriş sitelerinin veya bankaların internet sitelerinin kopyalarını yaparak kullanıcıların şifrelerini ele geçirmeye çalışan sitelere karşısında da etkin bir koruma sunuyor. Kullanıcılar mobil hatları üzerinden internete bağlıyken güvenli olmayan internet sitelerine girmeye çalıştıklarında içeriğin zararlı olabileceğine dair bir uyarı alıyor. Böylece kullanıcıların bu herif sitelere farkında olmadan girmesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor.

iha

Koronavirüs ile birlikte yeni dünyaya geçiş yapıldığını ifade eden Genç Girişimci Serhat Sapcı, “Muhakkak yaşanan birçok olumsuzluk oldu ama bunların yanında tüm sektörler, ‘Dijitalleşme' ile tanıştı.” diye konuştu.

Serhat Sapcı, bu yeni dönemde girişimcilerin temassız teslimat, Start-Up projeler, e-ticaret siteleri gibi alanlara yöneldiklerini belirterek “Pandemi öncesinde kredi kartıyla online alışveriş yapmaya çekinen ırk, yeni girişimleri için ilk önce online alışveriş sürecini tamamladılar” dedi.

“Yazılımcıların değeri ortaya çıktı”

Bu dönemin kendisi gibi yazılımcıların değerini ortaya çıkardığını kaydeden Sapcı, “Pandemi öncesi bir takım firmalarla dijital potansiyelin farkına varılması konusunda neredeyse saatlerce süren toplantılar yapıyorduk. Bundan Böyle bu koşul tamamen aksine dönmüş durumda” diye konuştu.

“Dijital çağın Nirvana'sı”

Serhat Sapcı, bundan böyle somut mağazacılığın yavaş yavaş sona yaklaştığını söyleyerek ”2022 yılında olasılıkla “Dijital çağın Nirvana'sını” yaşayacağız. E-Ticaretin altın yılı pandemi süreciyle başladı. Dükkanlarını kapatıp, ülkemizin en önde gelen e-ticaret sitelerine taşeronluk ve tedarikçilik yapmaya başlayan onlarca mağaza tanıyorum. İnsanlar bu süreci evlerinde bilhassa dijital platformlarda geçirdi. Mobil oyunlara istek ve girişimler artmış durumda” dedi.

“Türkiye, başarılı işler çıkarıyor”

Mobil oyun ve uygulamaların yazılımları üstüne çalıştıklarını anlatan Genç Girişimci Serhat Sapcı, “Bu süreçte yüzlerce mobil oyun başvuru fikri taşıyan e-postalar aldık. Türkiye, oyun sektörünü en başından yakalayan ve başarılı işler çıkaran ülke. Unutulmamalı ancak, Pubg uygulaması da 17 yaşındaki bir gencin fikriydi ve acilen yılda 920 milyon Dolar kar eden bir dilekçe haline geldi.” diye konuştu.

"Pandemi bize çok şey öğretti"

Serhat Sapcı, yaradılış sürecini en ince ayrıntısına kadar çevrimiçi ağlar üzerinden tamamladıklarını anlatarak “Bunu bizim gibi birçok kurum da yapmış durumda. Bankalar, devlet daireleri, önde gelen holdingler tüm iş süreçlerini online pazarda çeviriyor.” dedi. Bu dönemde açık kaynak projelere daha artı yardım verdiklerini anlatan Serhat Sapcı, “Genç yazılımcı kardeşlerimizin stajyerlik süreçlerini hızlandırdık. Pandemi bize fazla şey öğretti lakin dijitale geçmekte zorlanan yapıların dijital çağ ile tanışma sürecini en hızlı şekilde sağlamış oldu” diye konuştu.

iha

Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, televizyondan zeki telefona, notebooktan minik ev aletlerine kadar o kadar çok kategoride özel indirim kampanyalarını tüketicilerle buluşturuyor. Ay sonuna kadar sürecek devasa fırsatlar kapsamında, 16-23 Kasım tarihleri arasında teknosa ve Teknosa mağazalarında her gün öbür ürünlerde sürpriz indirimler de gerçekleştiriliyor.

Teknosa üzerinden alışveriş yerine getirmek isteyen teknoloji severlere kolaylıklar karşılayan Teknosa, müşterileriyle reel zamanlı birebir irtibat kurduğu canlı yardım hizmeti ile sektörden ayrışıyor. Web-chat uygulamasıyla ürünlerle ilgili bilgilendirme veya satın almadan teslimat süreçlerine kadar ayrı konularda tüketicilerle iletişime geçilirken, mobil platformlarda da whatsapp desteği sunuluyor.

iha

Diş eti sağlığı, diyabetle benzer Sağlıklı ağız, bütün vücudu koruyan bir mekanizma gibi çalışıyor. Dişlerimiz yiyecekleri öğütüp mideye gönderdiğinde sindirim sisteminin işi kolaylaşıyor, ağzımızdaki ve burnumuzdaki sağlıklı yapı mikropları vücudumuzdan uzak tutmaya yarıyor. Ağız ortamı karmaşık bir bakteri florasına sahip olduğu için birçok hastalık ağızda başlıyor ve ilerliyor. Ceset direnci ile ağız sağlığı arasındaki ilişkiyi incelemeler da ortaya koyuyor. Örneğin diş eti sağlığı ile şeker hastalığı ve yürek hastalığı aralarında yakın ilişki olduğu biliniyor. Ama ağız ve diş bakımı ara sıra dikkatsizlik edilebiliyor. Bilhassa pandemi döneminde rutin bakımı ertelemenin büyük bir sorun olacağına, uzun dönemde de afiyet açısından manâlı riskler doğuracağına uyarı çeken Dişçi Feyza Tansel, “Ertelediğimiz ağız ve diş sağlığı sorunları vücudumuzdaki diğer sistemleri de etkileyerek enfeksiyonlara karşısında bizi dirençsiz ülkü getirir” diyor.

Kurallara uymayanları uyarın Salgın döneminde ağız ve diş sağlığı açısından kayda değer bir dehşet nedeni de Covid-19 bulaşma riskinin artacağı düşüncesi oluyor. Salgın döneminde her türlü diş tedavisi yapılabildiğini, seçim edilen merkezde Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği hijyen kurallarına uyulması halinde tedirginliğe gerek olmadığını anlatan Diş Doktoru Feyza Tansel, şöyle devam ediyor:

“Başta hekiminiz detaylı bir hasta hikayesi alır. Hekiminizin ve asistan personelin koruyucu tıbbi cerrahi maske (N95 ya da FFP2), bone, yüz koruyucu siperlik ve izolasyon kıyafetleri kullanması gerekir. Bu koruyucu önlemlere uyarı edilmediğinde hekiminizi uyarmaktan çekinmeyiniz. Seçim ettiğiniz merkezde tedavi yapılacak ünite alanlarının doğal havalandırılması çok önemlidir. Kış mevsimine girdiğimiz bu günlerde doğal havalandırmanın mümkün olamayacağı ihtimaline karşın doğal hava akışı sağlayan ya da hepa filtreli havalandırma sistemi ile kesin sağlanmalıdır”.

Diş sağlığınızı gözetmek için bunları unutmayın Pandemi döneminde diş sağlığını korumak için uyulması gereken kuralları hatırlatan Diş Doktoru Feyza Tansel, önerilerini şöyle sıralıyor: "Dişlerinizi, yatmadan önce ve sabahtan almak üzere günde iki kere, iki dakikadan kısa olmamak kaydıyla fırçalayın. Dilinizi de fırçalamayı unutmayın. Diş ipi kullanın. Altı ayda bir rutin diş sağlığı kontrolünü ihmalkârlık etmeyin. Diş taşlarınızı temizletin. Diş fırçanızı 2-3 ayda bir yenileyin.Diş yapısına hasar verebilecek ağza kalem ya da toka sokma gibi alışkanlıklardan vazgeçin. Diş gıcırdatma sorunu yaşıyorsanız tedavisi için doktora başvurun. Portakal, mandalina, kivi, limon ve greyfurt ağız içi tükürük salgısını artırdığı için bol bol tüketin. Her yemekten daha sonra mutlaka su için, ağzınızı çalkalayın. Gazlı içecek tüketimini azaltın, mümkünse hiç tüketmeyin. Dişlerde temizleme etkisi yapan elma, havuç gibi sert sebze ve meyveleri ısırarak yemeye itina gösterin.Diş çürüklerini durdurmak için sağlıklı beslenin, süt, yoğurt ve peynir tüketin."

Berkkan Bektemur

 

iha

Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Gülcan Bahadırlı, 22 Kasım Diş Hekimliği Günü ve Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası'na özel açıklamalarda bulundu. Ağız ve diş sağlığının, sadece diş ve diş eti dokularının sağlığı açısından değil, genel sistemik sağlığın sürdürülmesi açısından da büyük önem taşıdığını bildiren Dr. Bahadırlı, ülkemizde ağız ve diş sağlığının, toplum kadar gereken önemi görmediğini ifade etti.

Dr. Bahadırlı, ağız ve diş sağlığı denilince yalnızca dişlerin değil, bununla birlikte onları çevreleyen ve ağız boşluğunu oluşturan tüm dokuların bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğini hatırlatarak, ''Bu yapıların hastalıksız olması gerektiği unutulmamalıdır. Birbirleriyle çok iyi bir denge içerisinde çalışan bu yapılardan herhangi birinin sağlığının bozulması, bu dengenin bozulmasına niçin olacaktır'' dedi.

Psikolojik olarak da etkiliyor

Diş ve diş eti hastalıklarının kendisiyle sınırlı kalmayan bir etkiye sahip olduğunu söyleyen Bahadırlı sözlerine şöyle devam etti;

''Diş ve onu çevreleyen dokuların yıkımıyla, ilk olarak ısırma ve çiğneme fonksiyonunun bozulmasına neden olarak beslenmenin etkilenmesine, konuşmanın bozulmasına ve estetik olarak kişiyi rahatsız eden durumların ortaya çıkmasına, hatta; kişinin psikolojik olarak bu durumdan etkilenip, sosyal açıdan kendini izole etmesine neden olabilir. Ayrıca; diş ve diş eti hastalıklarına neden olduğu aşina bir takım mikroorganizmaların, değişik kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, erken doğum, düşük doğum ağırlığı gibi çoğu sistemik durum ya da hastalıkla ilişkili olabileceği bildirilmiştir. öte yandan; bir takım sistemik hastalıkların belirtileri de ağız içinde ortaya çıkabilir. böylece, 6 ayda bir ahenkli yapılan dişçi kontrolleri, ağız ve diş sağlığının korunması açısından büyük tartı taşımaktadır. Çünkü ahenkli kontrollerle, önemli sonuçlara yol açabilecek bazı hastalıklar, erken dönemde tanı edilebilir ve tedavi edilir.''

Son yıllarda ülkemizde bilhassa, koruyucu diş hekimliği uygulamalarının arttığını açıklayan Bahadırlı, ''Ağız dokularının sağlığı bozulmadan, mevcut sağlığın devam ettirilmesi için araştırmalar yük kazandı. 22 Kasım Diş Hekimliği Günü ve Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası da bu çalışmaların daha da vurgulandığı dönemler olarak farkındalık oluşturmaktadır. Burada manâlı nokta; bireylerin ağız ve diş sağlığına siklet vermesini karşılamak, uyumlu kontrollerini aksatmamalarını sağlamaktır. Lütfen, bunları dikkatsizlik etmeyelim'' önerilerinde bulundu.

iha

Türkiye genelinde akşam saat 20.00'da başlayan ve sabah 10.00'a değin süren sokağa çıkma kısıtlaması biter bitmez vatandaşlalar sahile akın etti. Birçok vatandaş denize girerek serinledi. Bir Takım vatandaşlar da güneşlenmeyi tercih etti. Hava sıcaklığının 25 dereceye dek ulaşmasıyla az sayıda yerli ve tanıdık olmayan turist de denize girerek sıcak havanın tadını çıkardı.

Bodrum yazı, doğu kışı yaşıyor

Türkiye'nin çoğu şehrinde soğuk hava etkin olurken, Bodrum'da ise yazdan kalma günler yaşanıyor. Kumbahçe, Paşatarlası, Gümbet, Bitez gibi birçok sahil vatandaşlarla doldu taştı. Sabah erken saatlerde sahile gelen vatandaşlar gün boyu sahilde süre geçirdi. Kafeteryaların, restoranların da kapalı olması nedeniyle birçok vatandaş kendi masa sandalyelerini getirerek sahilde zaman geçirmeyi tercih etti. Korona virüs salgını nedeniyle vatandaşların sosyal mesafeye uyarak sahilde oturdukları gözlendi.

iha

Çin’de yayın yapan bir gazetenin ortaya çıkardığı tabloya göre Apple, 2021 yılının ilk yarısında yeni iMac modelini satışa sunmaya hazırlanıyor. Söz konusu bu yeni iMac modeli, iddia edilenlere tarafından Apple A14T olarak isimlendirilen bir işlemci ile birlikte satışa sunulacak.

Apple işlemcili iMac modelinde olacak laf konusu bu A14T işlemcisi ile birlikte AMD ya da Nvidia’nın herhangi bir harici ekran kartı kullanılmayacak gibi görünüyor. Listede Apple A14T işlemci ve Apple GPU ifadesi yer alıyor. Söz konusu bu işlemcinin de 5 nm olarak TSMC tarafından üretileceğine uyarı çekiliyor.

Apple işlemcili MacBook modelinde ise Apple A14X isimli işlemcinin kullanılacağı bahis ediliyor. Yeniden benzer şekilde harici grafik kartı seçeneği olan MacBook Pro modellerinde, Apple 5 nm Apple GPU seçeneği olması muhtemel.

Ne eyvah ancak şu an için hem CPU hem de GPU tarafında daha detaylı teknik bilgiler mevcut değil. bununla birlikte Intel işlemciler ve AMD grafik kartları karşısında uygulamalara göre nasıl bir mukayese olacağı da merak konusu haline gelmiş durumda. Anlaşıldığı kadarı ile 2021 yılına dek hem Apple işlemcili MacBook hem de Apple işlemcili iMac modelleri için teknik detaylardaki soru işaretleri devam edecek.

Bunlarla birlikte Apple’ın Intel işlemcili modeller karşısında nasıl bir fiyatlandırma planladığı da merak edilen diğer konu başlıkları aralarında yer alıyor.

shiftdelete